Sokullu Mehmet Paşa Sokullu Mehmet Paşa, asıl adı Bayo Sokoloviç olan Boşnak asıllı Osmanlı devlet adamıdır. I. Süleyman saltanatında Kaptan-ı Derya, I. Süleyman, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde ise 14 yıl 3 ay 17 gün boyunca sadrazamlık yapmıştır. I. Süleyman dönemindeki son vezir-i azamdır. Yaptığı icraatlar ve kişiliği ile Osmanlı Devleti'nin en büyük sadrazamlarından biri olarak kabul edilir. Ayrıca devletin zirvede olduğu dönemde sadrazamlık yapmıştır. Sadrazamlıktan Önceki Hayatı 1505 yılında doğan Mehmet Paşa'nın babası Dimitriye'dir. Devşirme sistemiyle 1519 yılında Edirne sarayına getirilmiştir. Adı Mehmet olarak değiştirilerek, Türk ve Müslüman kültürüyle yetiştirilmiştir. Daha sonra İstanbul'a gönderilerek, Topkapı Sarayı'nda ve Enderun'da çeşitli görevler yapmıştır. 1541 yılında Kapıcıbaşı, 1546 yılında başarılarından dolayı geleneklere uygun olarak Kaptan-ı Derya görevine getirilmiştir. Bu görevde Trablusgarp seferine katılmış, İstanbul Tersanesi'ni yenileyerek genişletmiştir. 1549 yılında vezirliğe yükselip Rumeli Beylerbeyi olmuştur. 1547 yılında Avusturya ile imzalanmış olan barış antlaşmasının bozulması nedeniyle, 1551 yılında Erdel seferinin komutanlığına getirilmiştir. Burada önemli kaleleri almasına rağmen, Temeşvar kuşatmasında başarısız olmuştur. 1553 yılında I. Süleyman tarafından Rumeli askerlerinin başına getirilerek, Anadolu'ya gönderilmiştir. Nahçıvan seferinde Rumeli askerleriyle büyük başarılar elde etmiştir. Bu sefer sonrasında üçüncü defa vezirliğe yükselerek, Kubbealtı vezirlerinden olmuştur. 1561 yılında I. Süleyman'ın torunu, II. Selim'in kızı Esmehan Sultan ile evlenmiştir. I. Süleyman'ın oğulları arasında geçen taht mücadelesinde Selim'in yanında yer almıştır. Selim'in döneminde Semiz Ali Paşa sadrazamlığa, Sokullu Mehmet Paşa ise ikinci vezir olmuştur. 1565 yılında Semiz Ali Paşa'nın vefatıyla sadrazamlığa getirilmiştir. Sokullu Mehmet Paşa'nın Sadrazamlık Dönemi Sadrazamlığa geçen Sokullu Mehmet Paşa, 15 yıl süreyle Osmanlı İmparatorluğu'nun idaresini sağlamıştır. Son seferine çıkan I. Süleyman'ın ölümüyle Zigetvar Kalesi'nin fethini idare etmiş, askerden Süleyman'ın ölümünü gizleyerek, II. Selim'in tahta çıkmasını sağlamıştır. II. Selim döneminde sadrazam olarak büyük devlet işlerinde etkili olmuştur. 1568 yılında Avusturya ile 8 yıl sürecek barış antlaşması imzalayarak, doğuya yönelmiştir. Osmanlı egemenliğini doğu denizlerinde ve Asya'da güçlendirmeyi hedeflemiştir. Bu nedenle Umman Denizi, Kızıldeniz ve Basra Körfezi'ndeki gemilerin sayısını artırmış, Endonezya ve Hindistan ile iyi ilişkilere girmiştir. Tunus'u Osmanlıların himayesine alan Sokullu, Kuzey Afrika'yı bu sayede denetlemek istemiştir. Lala Mustafa Paşa ve Piyale Paşa'nın bunlara karşı çıkmasından dolayı divandan 1570 yılında Kıbrıs'ın alınma kararı çıkmıştır. Sokullu Mehmet Paşa bu kararın uygulanmasının Avrupa'yı kendilerine karşı birleştireceği düşüncesinde olmasına rağmen, Lala Mustafa Paşa divanın kararına uyarak, 1571 yılında Kıbrıs seferine çıkmıştır. Osmanlı donanması Haçlı donanmasına İnebahtı'da yenilmiştir. Bu yenilgi karşısında Osmanlılara gönderilen Venedik elçisine Sokullu'nun cevabı "Biz Kıbrıs'ı alarak sizin kolunuzu kestik, siz donanmamızı yenerek sadece sakalımızı kestiniz; şunu unutmayın kol yerine gelmez, ancak sakal eskiden olduğundan daha gür çıkar." olmuştur. Bu sözler gerçek olmuş, Venedikliler barış istemiş ve Osmanlı donanması İspanyollardan Tunus'u almıştır. Sokullu Mehmet Paşa'nın Ölümü II. Selim'in 1574 yılında ölmesiyle, yerine geçen III. Murad'ın saltanatında da sadrazamlık görevini yapan Sokullu, artık eski gücünde değildi. Padişah onun karşıt düşüncesinde olanlarla iş birliği içindeydi. Fakat bu dönemde de bazı siyasal başarılar elde etmiştir. Fas'ın Portekiz akınlarından kurtuluşu, Avusturya'nın sarayla ilgili oyunlarının etkisiz hale getirilmesi onun sayesinde olmuştur. Ancak baskılar yüzünden Sokullu Mehmet Paşa'nın amcasının oğlu Budin Beylerbeyi idam edilmiştir. 11 Ekim 1579 yılında ise III. Murad'ın annesi Safiye Sultan'ın tuttuğu bir yeniçeri divan çıkışında Sokullu'yu hançerlemiştir. Bu olay üzerine yeniçeri öldürülmüşse de Sokullu kurtarılamamıştır. Sokullu Mehmet Paşa Eyüp'te defnedilmiştir. Sokullu Mehmet Paşa'nın Mirası 14 yıllık sadrazamlığı döneminde, iyi bir siyasetçi olmuş, askeri ve siyasal alanda başarılara katkı sağlamıştır. Yaşamında hiçbir görevden alınmamış, her zaman bir üst göreve atanmıştır. İstanbul'da bir tane, Edirne, Lüleburgaz, Payas'ta bulunan beş külliyesi vardır. Bunun dışında İmparatorluğun her tarafında eserleri vardır. Osmanlı donanmasına Hazar Denizi'ni açan Don ve Volga ırmakları arasındaki kanalı açma, Süveyş Kanalı'nı açma, Karadeniz'e alternatif boğaz açma gibi projeleri vardır. Bu projelerden batılılar rahatsız olmaktaydı. Çünkü Osmanlılar bu sayede daha güçlü hale gelecekti. Öldürülmesinde bunun da etkisi olduğu tarihçiler tarafından söylenmektedir. Devlet teşkilatı içinde de yapmış olduğu önemli düzenlemeleri bulunmaktaydı. Sokullu Mehmet Paşa Osmanlı tarihinde suikast sonucu öldürülen iki sadrazamdan biri olarak tarihe geçmiştir. Kanuni'den sonraki dönem tarihte Sokullu dönemi olarak geçer. |
Yelesen
11 Ağustos 2024 PazarSokullu Mehmet Paşa'nın hayatını ve Osmanlı tarihindeki yerini düşündüğümde, onun döneminin ne kadar kritik olduğunu fark ediyorum. Özellikle I. Süleyman'ın vefatından sonra, yönetimindeki geçiş süreci ve II. Selim'in tahta çıkışını sağlaması gerçekten büyük bir siyasi zekâ örneği. Bu kadar uzun bir süre sadrazamlık yapabilmesi, onun ne kadar yetenekli bir devlet adamı olduğunu gösteriyor. Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu'nu zirveye taşıyan politikaları ve askeri seferleri ile de tarihteki yerini sağlamlaştırmış. Ancak, onun ölümü ve sonrasında yaşananlar, dönemin ne kadar çalkantılı olduğunu da gösteriyor. Suikast sonucu hayatını kaybetmesi, onun gücünün ne kadar tehdit algıladığına dair bir ipucu veriyor. Sizce Sokullu Mehmet Paşa'nın mirası, günümüz Türkiye'sinde nasıl bir yankı buluyor?
Cevap yazAdmin
11 Ağustos 2024 PazarSokullu Mehmet Paşa'nın Hayatı ve Osmanlı Tarihindeki Yeri
Yelesen, Sokullu Mehmet Paşa'nın Osmanlı tarihindeki yeri gerçekten de çok önemli. Onun dönemi, yalnızca siyasi istikrar açısından değil, aynı zamanda imparatorluğun askeri ve ekonomik gücünün zirveye ulaştığı bir dönem olarak da değerlendirilmeli. I. Süleyman'ın vefatından sonra yaşanan geçiş süreci, devlet yönetiminde ne denli zeki ve stratejik bir yaklaşım sergilediğini gösteriyor. II. Selim'in tahta çıkışını sağlamak için yaptığı hamleler, onun ne kadar öngörülü bir lider olduğunu ortaya koyuyor.
Uzun Süreli Sadrazamlık ve Siyasi Zeka
Sadrazamlık görevini uzun süre sürdürebilmesi, onun yetenekli bir devlet adamı olduğunu kanıtlıyor. Bu süre zarfında Osmanlı İmparatorluğu'nun iç ve dış meselelerini başarılı bir şekilde yönetebilmesi, onun siyasi zekâsının bir yansımasıdır. Ayrıca, gerçekleştirdiği askeri seferler ve uyguladığı politikalar, imparatorluğun güçlenmesine büyük katkı sağladı.
Ölümünün Etkileri ve Çalkantılı Dönem
Ancak, Sokullu Mehmet Paşa'nın suikast sonucu hayatını kaybetmesi, onun gücünün ne denli tehdit algılandığını gösteriyor. Bu olay sonrasında yaşanan karmaşa, imparatorluğun geleceği üzerinde derin etkiler bıraktı. Bu tür olaylar, güçlü liderlerin her zaman hedef olabileceğini ve yönetimdeki istikrarın ne kadar kırılgan olabileceğini gözler önüne seriyor.
Günümüzdeki Yankıları
Sokullu Mehmet Paşa'nın mirası, günümüz Türkiye'sinde hala hissedilmektedir. Onun liderlik becerileri, stratejik düşünme kabiliyeti ve devlet yönetimindeki başarısı, modern siyasetçiler için bir örnek teşkil edebilir. Aynı zamanda, Osmanlı İmparatorluğu'nun zirve dönemindeki başarıları, günümüzde de uluslararası ilişkilerde ve siyasi stratejilerde referans olarak alınabilir. Bu bağlamda, onun mirası, hem tarihsel hem de güncel siyasi anlayış açısından önemli bir yere sahiptir.