1. Mahmud'un Hayatı 1. Mahmud, 2 Ağustos 1696 yılında Edirne'de doğmuş olan 103. İslam halifesi ve 24. Osmanlı padişahıdır. Annesi Saliha Sultan, babası II. Mustafa'dır. III. Ahmet'in de yeğenidir. Okul çağına geldiğinde babasının da hocası olan Şeyhülislam Feyzullah Efendi'den gerekli dersleri almış ve şehzadeliği döneminde din ve fen alanında iyi bilgilerle yetişmiştir. Babası II. Mustafa'nın tahtan indirilmesinden sonra amcası olan III. Ahmet, şehzadenin yetişmesine katkıda bulunmuştur. III. Ahmet'in Patrona Halil İsyanı ile padişahlıktan indirilmesiyle, 30 Eylül 1730 tarihinde padişahlığı başlamıştır. Amcasının nasihatleri ve tavsiyeleri ile bu görevi yapmaya başlamıştır. 1. Mahmud Saltanatında Yaşanan Olaylar Patrona Halil İsyanı Padişahlığının ilk dönemine gelen isyanda, 1. Mahmud isyancıların isteklerine boyun eğmek zorunda kaldı. III. Ahmet döneminde yakılan konaklar, isyancıların isteğiyle değiştirilen devlet adamları damga vurmuştu. 1. Mahmud'a karşı bağlılıklarını dile getirseler de isyanın başı olan Patrona Halil devlet işlerine karışıyordu. Kendisinin yeniçeri ağalığına getirilmesini ve Rusya'ya karşı savaşa girilmesini isteyen Patrona Halil, bu bahane edilerek saraya çağrılıp 17 Kasım 1730 tarihinde öldürüldü. Yandaşları öldürülmemek için tekrar ayaklandılar. 1. Mahmud Sancak-ı Şerif çıkartarak halktan ayaklanmanın bastırılması konusunda yardım istedi. Halkın yardımıyla 28 Ocak 1731 tarihinde bu ayaklanma da bastırıldı. İran Savaşları Osmanlı ordusu iki koldan harekete geçerek 30 Temmuz 1731 yılında Kirmanşah'ı alarak, 15 Eylül'de Kûrican'da İran ordusunu bozguna uğrattı. Urmiye ve Tebriz'i alarak, İran'la 1732 yılında Ahmet Paşa Antlaşması imzalandı. Antlaşmaya göre, iki ülke arasında Aras nehri sınır kabul edilerek, Dağıstan, Revan, Şirvan, Bitlis, Gence ve Nahcivan Osmanlılara, Erdelan, Kirmanşah, Tebriz, Luristan ve Hemedan İran'a bırakılmıştır. Osmanlıyı memnun etmeyen antlaşmadan sonra sadrazam görevinden alındı. Barış antlaşması uygun ortamı oluşturmadığından, 1733 yılında İran iktidarını eline geçiren Nadir Şah, kaybettikleri toprakları geri almak için 1735 yılında Osmanlılarla Arpaçay'da savaşa girerek, Tiflis, Gence ve Revan'ı geri aldı. Avusturya ve Rusya ile Yapılan Savaşlar Osmanlıların İran'la olan çekişmesini fırsat bilen Rusya ve Avusturya iki koldan saldırılara başladı. Ruslar Azak Kalesini alarak, Kılburun, Gözleve ve Urkapı'yı işgal ettiler. Avusturya ise 1 Temmuz 1737 tarihinde Eflak, Sırbistan ve Bosna'yı işgal etti. 1. Mahmud Hekimoğlu Ali Paşa'yı Avusturya seferine, Muhsinzade Abdullah Paşa'yı Rusya seferine gönderdi. Rusya'nın elinden Kılburun ve Ozi kaleleri, Avusturya'dan Banja Luka alınarak büyük bir zaferle dönüş yapıldı. Rusya ve Avusturya'nın barış istemesi ile 18 Eylül 1739 yılında Rusya ve Avusturya'yla Belgrad Antlaşması imzalandı. Antlaşmaya göre Sava ve Tuna nehri Avusturya ile sınır kabul edilirken, Batı Eflak, Kuzey Bosna ve Belgrad dahil olmak üzere Kuzey Sırbistan geri alındı. Rusya'da Azak denizinde donanma bulundurmayacağı sözünü verdi. Kapitülasyonlar Kanuni döneminde Akdeniz'deki ticareti canlandırmak için Fransa'yla 1536 yılında yapılan gümrük ve ticaret kolaylıkları süresi bitmesine rağmen sürekli olarak uzatılmaktaydı. Tek taraflı verilen ayrıcalıklar, 1740 yılında yapılan antlaşmayla devamlı olarak verilmiştir. Ekonomiye zarar veren kapitülasyonlar, 1923 yılındaki Lozan Antlaşması ile kaldırılmıştır. İran ile Yeniden Başlayan Savaş Avrupa ile sulh yapan 1. Mahmud, İran'la uğraşmaya başladı. Nadir Şah Osmanlılarla Kasr-ı Şirin Antlaşması yaparak, Osmanlılarla barışı sağladı. 1. Mahmud Dönemindeki Islahatlar ve Mimari Eserler Patrona Halil İsyanının bastırılmasından sonra yeniliklerine devam eden 1. Mahmud, Ayasofya kütüphanesi ve diğer kütüphaneleri kurdu. Nuruosmaniye Camisinin Avrupa mimarisi ile yapılmasını istese de tepkiler üzerine kararından döndü. 1729 yılında Humbaracı Ocağında Humbaracı Ahmet Paşa'yla gelişmeler gerçekleştirdi. Bu gelişmeler Avusturya ve Rusya'ya karşı kazanılan zaferlere katkıda bulunmuştur. Hekimoğlu Ali Paşa Camisi ve külliyesi en büyük eserleri arasındadır. Halep'te yaptırılan Osman Paşa Külliyesi, Tophane'de yaptırılan Birinci Mahmut çeşmesi, Şumnu'da yapılan Şerif Ali Paşa Camii önemli eserleri arasındadır. 1. Mahmud'un Kişiliği ve Ölümü Son derece zeki, hamiyetli, merhametli ve anlayışlı bir kişiliğe sahip olan 1. Mahmud, olayları yakından takip eden, devlet işlerinde istişarede bulunan, yeniliği seven bir padişah olarak bilinir. Sanat, ilim ve edebiyatı severdi. Bu dönemde pek çok eser yazmıştır. Arap İskelesi Camii ve Rumeli Hisarı'nda Yıldıztepe mescidi ve İskele Camii yaptırdığı eserlerden örneklerdir. Osmanlıların gerileme dönemini yavaşlatan, huzuru sağlayan 1. Mahmud, 13 Aralık 1754 tarihinde Demirkapı'da cuma namazından sonra at üzerinde vefat etmiştir. Babasının türbesinin olduğu Yeni Camii Turhan Valide Sultan Türbesine gömüldü. |
Ecrin Nisa
10 Ağustos 2024 Cumartesi1. Mahmud'un hayatı ve saltanatı, Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli bir dönemine ışık tutuyor. Özellikle Patrona Halil İsyanı sırasında yaşanan olaylar, padişahın zor bir dönemden geçtiğini gösteriyor. İsyanın bastırılması ve ardından gelen İran Savaşları, 1. Mahmud'un liderlik becerilerini test eden kritik anlar olmuş. Aynı zamanda, bu dönemde yapılan ıslahatlar ve mimari eserler de 1. Mahmud'un yenilikçi bir padişah olma çabasını ortaya koyuyor. Sanat ve bilim alanındaki ilgisi, onun dönemini daha da anlamlı kılan unsurlar arasında. Osmanlı'nın gerileme dönemine karşı gösterdiği direnç ve huzuru sağlaması, tarih açısından oldukça kıymetli. 1. Mahmud'un kişiliği ise, devlet işlerinde istişare eden, yenilikleri seven ve halkına karşı merhametli bir lider olarak tanımlanıyor. Bu tür liderlik özellikleri, halkın gözünde bir güven kaynağı yaratmış olmalı. Gerçekten de, tarihimizde böyle padişahların varlığı, toplumun dinamiklerini etkilemiş ve geleceği şekillendirmiştir.
Cevap yazAdmin
10 Ağustos 2024 Cumartesi1. Mahmud'un Dönemi
Ecrin Nisa, 1. Mahmud'un hayatı ve saltanatı, Osmanlı İmparatorluğu'nun kritik bir dönemine ışık tutuyor. Özellikle Patrona Halil İsyanı sırasında yaşanan olaylar, padişahın karşılaştığı zorlukları ve liderlik becerilerini sergiliyor. Bu tür dönemler, bir devlet adamının gerçek karakterini ortaya koyma fırsatı sunar.
İsyan ve Savaşlar
Patrona Halil İsyanı'nın bastırılması ve ardından gelen İran Savaşları, 1. Mahmud'un liderliğini test eden kritik anlar olmuştur. Bu olaylar, onun kararlılığını ve stratejik düşünme becerisini ön plana çıkarmaktadır. Savaşlar, devletin hem iç hem de dış dinamiklerini şekillendirirken, aynı zamanda padişahın halkı ile olan ilişkisini de etkilemiştir.
İslahat ve Yenilikler
1. Mahmud'un yenilikçi bir padişah olma çabası, dönemde gerçekleştirilen ıslahatlar ve mimari eserlerle açıkça görülmektedir. Sanat ve bilim alanındaki ilgisi, sadece devletin değil, toplumun da gelişmesine katkıda bulunmuştur. Bu durum, onun tarih sahnesindeki yerini daha da sağlamlaştırmaktadır.
Kişilik Özellikleri
1. Mahmud'un merhametli, yenilikleri seven ve istişare eden bir lider olarak tanımlanması, halkın gözünde ona duyulan güveni artırmıştır. Bu tür liderlik özellikleri, bir toplumun huzurunu ve direncini sağlamada önemli bir rol oynamaktadır. Gerçekten de, tarihimizde böyle padişahların varlığı, toplumun dinamiklerini etkilemiş ve geleceği şekillendirmiştir.
Süleyman
10 Nisan 2024 Çarşambacok güzeel ellerinize sağlık.. :)))
Cevap yazAdmin
10 Nisan 2024 ÇarşambaTeşekkür ederim Süleyman! Beğenmene çok sevindim. :)
Soru Sor / Yorum Yap