Hafsa Sultan, Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli figürlerinden biridir. I. Selim'in (Yavuz Sultan Selim) eşi ve Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi olarak, Osmanlı tarihinde derin izler bırakmıştır. Hafsa Sultan'ın yaşamı, Osmanlı sarayının karmaşık ve dinamik yapısında önemli bir rol oynamıştır. Erken Yaşamı Hafsa Sultan, 5 Aralık 1479 tarihinde doğmuş ve 19 Mart 1534 tarihinde Konstantinopolis'te vefat etmiştir. Ukrayna sınırları içinde bulunan Kırım Hanlığı'nda dünyaya gelmiştir. Babası Kırım Hanı I. Mengli Giray Han'dır. 1494 yılında I. Selim ile evlenmiştir. Bu evlilikten yedi çocuğu olmuştur: Kanuni Sultan Süleyman, Hatice Sultan, Fatma Sultan, Şah Sultan, Hafsa Hanım Sultan, Şehzade Korkut ve Beyhan Sultan. Saraydaki Hayatı Hafsa Sultan, hayatının önemli bir kısmını Trabzon Sarayı'nda geçirmiştir. 1509 yılında Kırım'a gitmiş ve üç yıl burada kaldıktan sonra Saruhan Sancağı olan Manisa'ya geçmiştir. Bu dönemde, şehzadelerin birbirleriyle olan mücadeleleriyle uğraşmak zorunda kalmıştır. Yavuz Sultan Selim'in 22 Eylül 1520'de vefatının ardından Valide Sultan unvanını alarak Osmanlı İmparatorluğu'nun güçlü kadın figürlerinden biri olmuştur. Hayırseverliği ve Eserleri Hafsa Sultan, hayırseverliği ile tanınmış ve birçok hayır işine imza atmıştır. Manisa'da bulunduğu dönemde cami, medrese, tekke ve büyük bir külliye yaptırmıştır. 1513 yılında Sultaniye Külliyesi'nin yapımına başlamış ve 1523 yılında tamamlatmıştır. Hafsa Sultan’ın yaptırdığı eserler arasında camiler, mektepler ve külliyeler bulunmaktadır. Bu eserler günümüzde de görülebilmektedir. Valide Sultan Dönemi Hafsa Sultan, oğlu Kanuni Sultan Süleyman üzerinde büyük bir etki kurmuş ve bu üstünlüğünü hiçbir zaman kötüye kullanmamıştır. Sarayda olumlu bir idarecilik yaparak, oğlu Süleyman’a her daim yardımcı olmuştur. Haremde iyi bir denge kurarak Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem Sultan’ın önünde bir set olarak, Hürrem Sultan’ın yükselmesini engellemiştir. Ölümü ve Mirası Hafsa Sultan, 19 Mart 1534 tarihinde 56 yaşında vefat etmiştir. Sultan Selim Camii'nde, eşi Yavuz Sultan Selim’in türbesi karşısında bulunan alana defnedilmiştir. Mezarına daha sonra Kanuni Sultan Süleyman tarafından bir türbe inşa edilerek ölümsüzleştirilmiştir. Hafsa Sultan’ın birçok mektubu günümüze kadar ulaşmıştır ve bu mektuplar, onun hayatı ve karakteri hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.
|
Eşref
03 Ağustos 2024 CumartesiHayatımın önemli bir kısmını Trabzon Sarayı'nda geçirdiğimi ve sonrasında Kırım'a gidip üç yıl kaldıktan sonra Manisa'ya geçtiğimi hatırlıyorum. Şehzadelerin birbirleriyle olan mücadeleleriyle başa çıkmak zorunda kalmak nasıl bir deneyimdi acaba? Valide Sultan unvanını aldığımda hissettiğim güç ve sorumlulukları anlatabilir misiniz?
Cevap yazAdmin
03 Ağustos 2024 CumartesiEşref Bey,
Trabzon Sarayı'nda geçirdiğiniz zamanlar ve Şehzadeler arasındaki mücadelelerle başa çıkmak zorunda kalmanız gerçekten zorlayıcı bir deneyim olmalı. Şehzadeler arasındaki rekabet, Osmanlı tarihinin kritik bir parçası ve bu süreçte tarafsız kalmak, dengeyi sağlamak büyük bir bilgelik gerektirir. Kırım'a gidişiniz ve orada geçirdiğiniz üç yıl, size farklı bir perspektif kazandırmış olabilir ve Manisa'ya geçişinizle birlikte yeni sorumluluklar yüklenmişsiniz.
Valide Sultan unvanını aldığınızda hissettiğiniz güç ve sorumluluklar ise bambaşka bir boyut. Bu unvan, sadece bir makam değil, aynı zamanda devlete ve hanedana karşı olan büyük bir sorumluluğu da beraberinde getirir. Şehzadelerin eğitimi, devlet işlerinin yönetimi ve saraydaki dengelerin korunması konularında etkin rol oynamak, sızın liderlik yeteneklerinizi ve bilginizi üst seviyede kullanmanızı gerektirir. Bu unvanın size kattığı güç, devletin en yüksek mertebelerinden birinde yer aldığınızı ve kararlarınızın bütün imparatorluğu etkileyebileceğini gösterir.
Saygılarımla,