Menü Forumlar Popüler İçerikler Arama
3. Mehmet Dönemi Fetihler

3. Mehmet Dönemi Fetihler

Avusturya ve Eflak Seferleri

Sultan III. Mehmed, babası Sultan III. Murat döneminde başlayan Osmanlı-Avusturya Savaşı devam ederken tahta geçmiştir. Sultan III. Mehmed tahta çıkar çıkmaz Avusturya ve Eflak sorunlarıyla ilgilenmiştir. 1595 yılında Avusturya kuvvetleri Estergon Kalesi'ni kuşatmışlar, 40 km uzakta olan Mehmed Paşa Estergon Kalesine yardıma gitmemiştir. Hiçbir yardım alamayan Estergon Kalesi kahramanca direnmesine rağmen, sayıca üstün olan Avusturyalılara teslim olmak zorunda kalmıştır (2 Eylül 1595).

Sinan Paşa, Eflak Prensi Mihai Viteazul üzerine seferler düzenlemiştir. Osmanlı kuvvetleri Bükreş ve Tergovişte'yi ele geçirmişler fakat çok geçmeden Mihai karşı saldırıya geçmiş ve Osmanlı kuvvetleri geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bu sırada bataklıklara düşen Osmanlı askerlerinin büyük bir kısmı şehit olmuştur. Daha sonra Tuna'dan karşı kıyıya geçilirken gerekli önlemlerin alınmamasından dolayı yeni bir saldırıya maruz kalan Osmanlı akıncıları çok büyük kayıplar vermiştir.

Estergon Kalesi'nin düşmesinden sonra Tuna kıyısındaki Vişegrad da düşmanın eline geçmiştir. Birçok önemli kale ve şehirlerin kaybedilmesi İstanbul'da devlet erkanı ve yeniçerilerin tepkisine neden oldu. Yeniçeriler de Sultan'ın sefere çıkmasını istiyorlardı.

Eğri Kalesi'nin fethi


Durumun kötüye gittiğini anlayan Sultan III. Mehmed'in, devlet büyüklerini toplayıp:
“Ceddimiz, devletimizin kurucusu Osman Gazi Hazretlerinden, büyük dedemiz Kanuni Sultan Süleyman'a kadar bütün padişahlar askerin önünde sefere çıkmışlardır. Dedemiz Sultan İkinci Selim'le (II. Selim) cennetmekan pederimiz Sultan Murad (III. Murat) bu usulü bozdular. Biz dahi, başlangıçta seferi paşalarımıza ısmarlamakla hataya düştük. Asker evlatlarımız bizi başlarında görmek isterler. Kararımız odur ki yakında sefere çıkacağız. Hazırlıklar tamamlansın. Küffara haddini bildirmeye gitmek gerekir. ”
Dediği; kendisine karşı çıkan annesi Safiye Sultan'ı da şöyle cevapladığı:
“Valide, biz Sultan oğlu sultanız, kullanmayacaksak Eyüp Sultan Camiinde bu kılıcı niçin kuşandık? Kararımız karardır, sefere çıkacağız. Taht uğruna devleti feda etmeyiz. ” ve bunun üzerine 20 Haziran'da ordunun hareket ederek, kuşatılan Eğri Kalesi'nin 12 Ekim 1596'da padişaha teslim edildiği anlatılıyor.

Haçova Savaşı 24-26 Ekim 1596 tarihleri arasında Osmanlı ordusunun Avusturya İmparatorluğu ve Erdel krallığı kuvvetlerine karşı kazandığı bir zaferdir.

Muharebeden önceki gelişmeler


Avusturya Arşidüklüğü'nün topraklarından Osmanlı Devleti'ne akınlar yapan Uskoklar 1568'den beri barış halindeki iki devletin ilişkilerini gergin bir düzeye getirmişti. Buna karşılık Bosna Valisi Telli Hasan Paşa'nın Avusturya'nın elindeki Hırvatistan bölgelerine yaptığı akınlar da barışı bozabilecek mahiyetteydi. 29 Haziran 1593'te Hasan Paşa'nın Kulpa önlerinde şehit düşmesiyle birlikte ordusunun da imha edilmesi bölgedeki dengeleri altüst eden bir gelişme oldu. 4 Temmuz 1593'te Osmanlı Devleti Avusturya'ya savaş açtı ve Koca Sinan Paşa komutasındaki Türk ordusu Avusturya sınırına yürüdü.

Bu ilk seferde, bir süre önce Avusturya tarafından ele geçirilmiş olan ve Macaristan'ın batısındaki Balaton Gölü'nün kuzeyinde yeralan Varpalota ve Veszprém kaleleri geri alındı. Ancak ordu, Székesfehervar (Osmanlı döneminde İstolni Belgrad) önlerinde Avusturya ordusu karşısında başarısızlığa uğradı. 1 Ekim 1593'te ise Avusturya Osmanlı Devleti'ne 1533 yılından beri vermekte olduğu haracı kestiğini ilan etti.

1594 yılında Avusturyalıların Estergon ve Hatvan kuşatmaları püskürtüldü, ayrıca Tata, St. Martin ve Györ (Osmanlı döneminde Yanıkkale) kaleleri fethedildi. Ancak 1595 yılında Sultan III. Murad'ın vefatı ve Osmanlı'ya bağlı Erdel, Eflak ve Boğdan voyvodalıklarının (Bugünkü Romanya) isyanıyla Avusturya cephesinin idaresi boşluğa düşüp, ordunun önceliği de Romen voyvodalıklarının isyanı bastırmaya dönüşünce Avusturya cephesinden olumsuz haberler gelmeye başladı. 2 Eylül 1595'te Estergon kalesi Avusturyalıların eline geçti.

Bunun üzerine III. Mehmet ordusunun başında sefere çıkmaya karar verdi. Bu Kanuni Sultan Süleyman'ın 1566 yılındaki Zigetvar seferinden beri 30 yıl aradan sonra bir Osmanlı padişahının ordusunun başında ilk sefere çıkışıydı. Seferde 1552 yılında kuşatılmasına rağmen alınamayan, 1566'da Zigetvar'ın fethinde karar kılınması üzerine kuşatılmasından vazgeçilen Eğri (Eger) kalesi vardı. 24 Eylül 1596'da başlayan kuşatma 12 Ekim'de başarıya ulaştı ve kent Türk topraklarına katıldı.

Muharebenin öncesi


Alman Kralının kardeşi Arşidük Maximilien'in komuta ettiği Avusturya ordusu Eğri kalesini geri almak ve Türk ordusunu vurmak üzere harekete geçti. Bu ordunun sayıca zayıf olduğunu düşünen Sadrazam Damat İbrahim Paşa 22 Ekim'de Avusturya ordusuna en yakın durumda bulunan Cafer Paşa'ya taarruz emri verdi. 10.000 askere sahip Rumeli Beylerbeyi Veli Paşa'nın emre uymamasıyla elindeki 4.500 askerle rakip ordunun üzerine yürüyen Cafer Paşa büyük kayıplara uğradı ve muharebe meydanından çekildi.

Muharebe

Bunun üzerine asıl Osmanlı ordusu Mező keresztes Ovası'na (Haçova) yürüyerek 25 Ekim günü burada mevzilendi ve düşmanı beklemeye başladı. Avusturya-Alman ordusunda isyan halinde bulunan Erdel kuvvetlerinin yanı sıra İspanyol, Macar, Leh (Polonyalı), Belçikalı, Hollandalı, Papalık, Çek ve Slovak kuvvetleri de vardı.

İlk günkü çatışmalarda Kırım Hanı Fetih Giray Han ve Ağaoğlu Sinan Paşa'nın komutasındaki Türk öncü kuvvetleri Avusturya ordusuna 6.000 kişilik ağır bir kayıp verdirdi. Ancak tüm hatlarıyla Türk ordusunun merkezine yüklenen Avusturya ordusu Yeniçerileri de şaşırtan ateş gücü ile büyük kayıplar verdirdi. III. Mehmed'in de otağa çekilmesi ve Sadrazam İbrahim Paşa'nın da padişaha ordunun çekilmesini telkin etmesi ile orduda genel bir bozgun havası esmeye başladı.

Ancak muharebenin yazgısını değiştiren iki ilginç olay oldu. Birincisi geri çekilmek üzere atına binmiş olan III. Mehmet'in atının dizginlerinden tutarak gitmesine mâni olan hocası Hacı Sadeddin Efendi'nin gazileriyle ve Kırım atlılarıyla Avusturya ordusunu şaşırtan bir taarruza kalkışması, ikincisi ise Osmanlı ordusunun merkezine kadar gelmiş Avusturya ordusunun askerlerinin yağmaya girişmesi üzerine geri hizmetteki askerlerin ellerine ne geçirdilerse yağmaya dalmış olan düşman askerlere girişmeleri idi. Türk süvarilerinin seri manevrası sayesinde muharebe sırasındaki ateş menzili avantajını yitiren ve yağmaya girişmiş askerlerini de tekrar disipline sokamayan Avusturya ordusu çekilmeye başladı. “Kafir kaçtı, Nemçelü sındı!” nidalarıyla bozgun havası zafer havasına döndü ve bu defa Türk ordusu tüm hatlarıyla muharebe düzenini kaybetmiş Avusturya ordusuna yüklendi. Maximilien yalnızca 20.000 askerini düzensiz şekilde geri çekilirken bataklığa saplanmaları sonucunda kaybetti. İmparatorluk armalı yaklaşık 100 top Türklerin eline geçti.

Sonuç

Bu başarı, Avrupa içlerine kadar sokulmuş Osmanlı Devleti'nin bu topraklardaki son büyük muharebe zaferi oldu. Ancak mevsimin ilerlemiş olması nedeniyle Türk ordusunun ileri harekâtını sürdürmemesi Avusturya ordusunun tam olarak örselenememesine neden oldu. Daha sonrasında ise gerek savaşın kötü bir şekilde yönetilmesi gerekse Romen voyvodalıklarının isyanının yayılması savaşın Osmanlı Devleti'nin aleyhine dönmesine ve 1606'ya kadar uzamasına neden oldu.

1578-90 Osmanlı-İran Savaşı'nın ve 1580'den beri İspanya'nın Amerika kıtasından Avrupa ekonomisine soktuğu altınların yarattığı enflasyonun yarattığı büyük mali sorunların daha da büyümesi Osmanlı hazinesini iflas noktasına getirdi. Ayrıca tarihinin belki de o zamana kadarki en büyük mali bunalımıyla mücadele eden Anadolu halkı “Eğri Sefer-i Hümayunu” için asker toplanmasına büyük tepki gösterdi. Celali İsyanları ile Anadolu büyük bir toplumsal çalkantının içine düştü. 1603 yılında Avusturya ile savaş devam ederken İran'ında 1590'da kaybettiği toprakları geri almak üzere savaş açması Osmanlı Devleti'nin iyice müşkül duruma soktu.

Bu bağlamda Haçova Zaferi prestiji büyük ancak sonuçları açısından olumsuz etkileri de büyük bir tarihi olay oldu. Öte yandan, Türk ordusunun son onyıllarda kale kuşatmasında ustalaştığı ancak muharebe yeteneğinde gerileme olduğu gözle görüldü, ancak zaferin kazanılmış olması bu gerçeği perdeledi. Ayrıca Avrupa ordularının artan ateş gücü de bu muharebede bir gerçek olarak ortaya çıktı.

Kanije Kalesi'nin fethi

Satırcı Mehmed Paşa iki yıldır hiçbir askeri başarı kazanamamıştı. Bu süre içinde bazı Osmanlı kaleleri Avusturyalıların eline geçmişti. Mehmed Paşa'nın idamı üzerine, Sadrazam Damat İbrahim Paşa ordunun başına geçti ve Belgrad'a geldi. Bu sırada Avusturya barış istemişti. Avusturyalılar daha önce geri aldıkları Eğri'yi ve Hatvan'ı Osmanlılara vermeyi önerdiler. Bu öneriye karşılık, Osmanlı temsilcileri Estergon, Novigrad, Filek ve Yanıkkale'yi istediler. Antlaşma yapılamadı. Belgrad'da kışı geçiren Damat İbrahim Paşa, Kanije Kalesini kuşatıp sıkıştırmaya başladı. Kuşatma devam ederken kale içinde esir olan Osmanlı askerleri canlarını feda etmek uğruna havaya uçurdukları barut deposu kalenin harap olmasına yol açtı. Ancak yine de teslim olmayan Kanije kalesinin yardımına bu seferde Philippe Emmanuel komutasındaki 20.000 kişilik bir ordu geldi. İki ateş arasında kalan Osmanlı ordusu kahramanca savaşmaya devam etti. Yardıma gelen düşman ordusunun geri çekilmesi üzerine, 40 gün süren bir kuşatmadan sonra Kanije teslim oldu.

Beylerbeyliğin merkezi Kanijeye alındı, Kanije Beylerbeyliği Tiryaki Hasan Paşa'ya verildi. Sultan III. Mehmed bu başarısından dolayı Damat İbrahim Paşa'ya kendisi padişah olarak yaşadığı sürece sadrazamlıkta kalacağı vaadinde bulundu (10 Eylül 1601). Kanije kalesini geri almaya çalışan Arşidük Ferdinand, Kanije'yi büyük bir orduyla kuşattı. Tiryaki Hasan Paşa komutasındaki az sayıda asker iki aydan fazla kaleyi korudu. Yiyecek içecek malzemesi ve cephanesi tükenmeye başlayan Osmanlı kuvvetleri beklenmedik bir çıkışla kendisinden kat kat üstün görünen düşman ordusunu Kanije kalesi önünde yendi (18 Kasım 1601). Bu zaferden sonra İstolni, Belgrad ve Estergon, 1603'te de Uyvar fethedildi.

Diplomatik İlişkiler

Safevi devleti ile ilişkiler.

İran 1590 yılında imzalanan ve 13 yıl süren antlaşmayı bozmuştu. Şah I. Abbas Safevi, Osmanlı Devleti'nin Avusturya ile savaş halinde olmasını fırsat bildi. Ferhat Paşa Antlaşmasıyla kaybettiği toprakları geri almaya çalışan Safeviler, Osmanlı Devleti'nde çıkan Celali İsyanlarından da yararlanmaya çalışarak 25 Ağustos 1603'te savaş açtı. Şah Abbas Tebriz'i Erivan'ı aldı. Safeviler devleti yeniden güçlenmişti. İran ile savaş devam ederken III. Mehmed 38 yaşında vefat etti. Kabri, Ayasofya'da kendi türbesindedir. Annesi fars kökenli olan Şah I Abbas Safeviler devletini giderek Iranlaşmaya doğru sürükledi ve diğer bir Türk devleti olan Osmanlıların onlarla yaptıkları savaşlar sonuçta Azerbaycan ve Anadolu Türklerini bir kez daha bir araya gelmemek üzere ayırdı.

Mimari çalışmalar

İmar konusunda çalışmalar yaptıran Sultan III. Mehmed, süt annesi Halime Hatun adına Gölmarmara Halime Hatun Camii ve Külliyesini, ayrıca validesi Safiye Sulta.

N adına da Yeni Valide Camii ve Külliyesini yaptırdı. Bundan başka birçok camiyi tamir ettiren Sultan III. Mehmed, Yeni Camii'nin de temelini attırdı. III. Mehmed (Osmanlı Türkçesi: محمد ثالث Mehmed-i sā lis) (D. 26 Mayıs 1566 – ö. 21 Aralık 1603) 13. Osmanlı padişahı. Tahta çıktığı 1595 yılından ölümüne kadar padişahlığını sürdürmüştür.
Son Güncelleme : 23.01.2024 04:33:19
3. Mehmet Dönemi Fetihler ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz.
Facebook Twitter Pinterest whatsapp
3. Mehmet Dönemi Fetihler Yorumları
şifre

0 Yorum Yapılmış "3. Mehmet Dönemi Fetihler"

Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin
1. Mehmed
1. Mehmed
Osmanlı padişahlarının beşincisi.Saltanatı: 1413-1421.Babası: Yıldırım Bayezid- Annesi: Devlet Hatun.Doğumu: 1379 Vefatı: 26 Mayıs 1421Osmanlı Devleti'nin ikinci kurucusu. Babası Sultan Yıldırım Bayezid Han, annesi Germiyanoğlu Süleyman Şah'ın kızı D...
Fetret Devri
Fetret Devri
Fetret devri, Yıldırım Beyazıt'ın 1402 yılında Ankara Savaşında Timur' esir düşmesiyle, altı oğlundan dördünün yaptığı taht kavgalarıyla geçen 1402-1413 yılları arasındaki döneme verilen addır. Bu döneme Bunalım Devri ya da Fasıla-i Saltanat adı da v...
Yıldırım Beyazıt Dönemi Fetihler
Yıldırım Beyazıt Dönemi Fetihler
Yıldırım Beyazıt'ın Anadolu SiyasetiI. Murad'ın vefatı Anadolu'da karışıklıklara sebep oldu Karamanlıların desteği ile beylikler tekrar egemenliklerini güçlendirmeye başladılar.Beyazıt ilk önce bunlara yeteri tepkiyi gösteremedi. Yaklaşık bir sene oy...
Yıldırım Beyazıt
Yıldırım Beyazıt
Yıldırım Beyazıt, Osmanlı İmparatorluğunun 4. Padişahı ve Sultan I. Murat'ın oğludur. Annesi ise I. Murat'ın baş cariyelerinden Gülçiçek Hatundur. Yıldırım Beyazıt 1360 yılında doğmuş ve lala eğitimini Kütahya da almıştır. Dönemin büyük alimlerinden ...
1.Murat Dönemi Yapılan Yenilikler
1.Murat Dönemi Yapılan Yenilikler
İlk kez Acemioğlanlar Ocağı, Yeniçeri Ocağı, Topçu Ocağı kuruldu.İlk kez Pençik Sistemi uygulandı.Rumeli Beylerbeyliği kuruldu.İlk kez Tımar Sistemi uygulandı ve Tımarlı Sipahiler oluşturuldu.İlk kez Kazaskerlik ve Defterdarlık makamı kuruldu.İlk kez...
1.Murat Dönemi Fetihler
1.Murat Dönemi Fetihler
Sultan Murad Hüdavendigar'ın bütün hayatı sınır boylarında ve savaş meydanlarında geçti. Rumeli'den Anadolu'ya, Anadolu'dan Rumeli'ye durmadan dinlenmeden seferler yapan Sultan Murad Hüdavendigar, bizzat katıldığı 37 savaşın hepsini kazandı.-1360 yıl...
Orhan Gazi Döneminde Yapılan Yenilikleri
Orhan Gazi Döneminde Yapılan Yenilikleri
Orhan Gazi Osmanlı Beyliği'ni yeni yasalar ve düzenlemeler sayesinde devlet yapmıştır. Sultan unvanı ilk kez Orhan Gazi zamanında kullanılmıştır.İlk kez vezirlik teşkilatı kurulmuştur. Osmanlı'da ilk vezir Alaeddin Paşa'dır. İlk medrese İznik'te kuru...
Orhan Gazi Dönemi Fetihler
Orhan Gazi Dönemi Fetihler
Orhan Bey'in beylik yıllarının ilk dönemi Anadolu'da fetihlerle geçmiştir. Beyliği sırasında bütün diğer Anadolu beylikleri gibi İran'da kurulu İlhanlıları metbu sayıp yıllık vergi ödemekte devam etmiştir. Diğer yandan da Bizans topraklarına yönelik ...
1. Murat
1. Murat
1. Murat: Diğer isimleri ile; Murat Hüdavendigar veya Gazi Hünkar, 1326 yılında doğmuş olan 1 Murat, Orhan Gazi ile Nilüfer Hatun'un oğullarıdır. Babasından aldığı Yüz bin metre karelik Osmanlı Toprağını beş yüz bin metre kareye çıkarmış başarılı bir...
Orhan Gazi
Orhan Gazi
Orhan Gazi: Osmanlı Beyliğinin kurucusu Osman Gazi'nin oğlu ve Osmanlı İmparatorluğunun ikinci padişahıdır. 1281 yılında Söğüt'te dünyaya gelmiştir. 1324 yılında babası Osman Gazi vefat edince Beyliğin başına geçmiş ve 1362 yılında vefat edene kadar ...
Osman Bey
Osman Bey
Osman Bey: Namı değer Osman Gazi. 1258 yılında Söğüt'te doğdu.1299 yılında Selçuklu Devletinden ayrılarak Osmanlı Beyliğini kurdu ve ismi asırlar boyu hükümdarlığın adı oldu. Babası Ertuğrul Gazi annesi Hayme Hatun'dur.Çocukluğu, gençliği ve aldığı e...
Osmanlı Devletinde Kültür ve Medeniyet
Osmanlı Devletinde Kültür ve Medeniyet
DEVLET ANLAYIŞIOsmanlı Devleti'nde, I. Murat döneminde ‘'Devlet, hükümdar ve oğullarının ortak malıdır. ' anlayışı benimsenmiştir. Fatih döneminde, devletin bütünlüğünün korunması için kardeş katline izin verilmiştir. Bu kanunname ile Osmanlı Devleti...

 

3. Murad Dönemi Fetihler
3. Murat
2. Selim Dönemi Yapılan Fetihler
2. Selim
Kanunî Sultan Süleyman Dönemi Fetihler
Kanuni Sultan Süleyman
1. Selim Dönemi Yenilikleri
1. Selim Dönemi Fetihler
Yavuz Sultan Selim
II.Beyazid Dönemi Fetihler
2. Beyazıt
Fatih Sultan Mehmed Dönemi Yenilikler
Fatih Sultan Mehmed Dönemi Fetihler
Fatih Sultan Mehmet
2. Murat Dönemi Yapılan Yenilikler
II.Murat Dönemi Yapılan Fetihler
2. Murat
I.Mehmed Dönemi Fetihler
1. Mehmed
Fetret Devri
Yıldırım Beyazıt Dönemi Fetihler
Yıldırım Beyazıt
1.Murat Dönemi Yapılan Yenilikler
1.Murat Dönemi Fetihler
Orhan Gazi Döneminde Yapılan Yenilikleri
Orhan Gazi Dönemi Fetihler
1. Murat
Orhan Gazi
Osman Bey
Osmanlı Devletinde Kültür ve Medeniyet
Popüler İçerik
Fatih Sultan Mehmed Dönemi Yenilikler
Fatih Sultan Mehmed Dönemi Yenilikler
Fatih, askeri başarılarla Osmanlı Devleti'ni büyük bir imparatorluğa dönüştürdü. Bilime, tarihe ve felsefeye özel ilgi gösterdi. Türkçe'den başka Arap...
Fatih Sultan Mehmed Dönemi Fetihler
Fatih Sultan Mehmed Dönemi Fetihler
Fatih Sultan Mehmet(Mehmed), 30 Mart 1432'de, o dönemde Osmanlı Devleti’nin başkenti olan Edirne'de doğdu. 6.Osmanlı padişahı olanII. Murad’ın Hüma Ha...
Fatih Sultan Mehmet
Fatih Sultan Mehmet
Fatih Sultan Mehmet: İkinci Mehmet olarak ta bilinir. 1432 yılında dünyaya gelmiş, babası 2. Murat, Annesi Hüma Hatun'dur. Osmanlı Padişahlarının yedi...
2. Murat Dönemi Yapılan Yenilikler
2. Murat Dönemi Yapılan Yenilikler
Sultan İkinci Murad, soyunun Kayı boyuna mensubiyetini göstermek için, sikkelerine, Kayı boyuna ait iki ok ve bir yaydan müteşekkil damgayı koydurmuşt...
II.Murat Dönemi Yapılan Fetihler
II.Murat Dönemi Yapılan Fetihler
Aydın ve Menteşe beyliklerine son veren II. Murat, Karaman’la yeniden başlayan bir savaşa girdi, savaşı kazandı. 1425 tarihinde Venedik Sav...
2. Murat
2. Murat
2. Murat 1. Mehmed'in ve Emine Hatun'un oğlu olarak 1404 yılında Amasya'da doğmuş, altıncı Osmanlı padişahı olarak bilinir. Divan edebiyatında Muradi ...
I.Mehmed Dönemi Fetihler
I.Mehmed Dönemi Fetihler
Çelebi Mehmed Rumeli’ndeki olaylarla uğraşırken, Karamanoğlu yine harekete geçti. Germiyanoğlu Yakub Bey’in Mehmed Çelebi’ye itaatini bildirmesi üzeri...
Popüler İçerik Son Forum Konuları Yardım Sayfaları  
Orhan Gazi Dönemi Fetihler
1. Murat
Orhan Gazi
Osman Bey
Osmanlı Devletinde Kültür ve Medeniyet
Osman Bey ?
Hakkımızda  
Gizlilik Politikası  
Çerez (Cookie) Politikası
Güvenlik Politikası
Bizimle İletişime Geçin
Forumlar
Site Haritası
Feed
Son Forum Konuları
Osman Bey ?
Yardım Sayfaları
Hakkımızda  
Gizlilik Politikası  
Çerez (Cookie) Politikası
Güvenlik Politikası
Bizimle İletişime Geçin
Forumlar
Site Haritası
Feed
Sitede yer alan haber ve içeriklerin tüm hakları saklıdır ve buradaki bilgiler sadece bilgilendirme amaçlı olup, kullanımına, uygulanmasına, satın alınmasına, delil gösterilmesine veya tavsiye edilmesine aracılık etmez. Sitemizdeki bilgiler, hiç bir zaman kesin bilgi kaynağı olmayıp, kullanıcılar tarafından eklenmiştir veya yorumlanmıştır. Buradaki bilgiler sitemizin asıl görüşlerini içermeyebileceği gibi hiçbir taahhüt ve tavsiye yerine de geçmez.
Ocak - 2024