Balkanlardaki Fetihler Sırp Sındığı Zaferinden Sonra Fetih Hareketleri Sırp Sındığı zaferinin ardından Sultan Murad, Balkanlar'daki fetih hareketlerini hızlandırmış ve üç ayrı bölgeden fetih çalışmalarına başlamıştır. Fetih hareketlerini, Balkanların uç bölgelerini seçerek sağ, sol ve orta olmak üzere üçe ayırmıştır. Sağ kanat olan doğu sınır bölgesini bizzat kendisi komuta edeceğini ve bu bölgeden kendisi fethe başlayacağını açıklamıştır. Diğer bölgelerden olan sol kanadın yani batı bölgesinin komutasını Evrenos Bey'e, orta kol olan bölgenin komutasını ise Kara Timurtaş Paşa'ya vermiştir. Dubrovnik Cumhuriyeti ile Yapılan Anlaşma Dalmaçya kıyılarının güney bölümünde kalan Dubrovnik (Raguza) Cumhuriyeti, 1365 yılında Osmanlı himayesini kabul eden bir muahede imzalamıştır. En büyük geçim kaynağı ticaret olan bu küçük Slav cumhuriyetinin asırlar sürecek olan hayatını garanti altına almasını ve ileriyi görmesini sağlayan bu anlaşma olmuştur. Yapılan bu anlaşma sonucunda Osmanlı Devleti, yıllık vergiler karşısında bu küçük devleti ne işgal edecek ne de iç işlerine karışacaktır. Bu Slav ülkesi olan Dubrovnik'in himaye altında bulunması, Türkleri Adriyatik Denizi'nin kıyılarına dayandırmıştır. Evrenos Bey'in Fetihleri Gazi Evrenos Bey, fetihler için ikamet olarak Gümülcine'yi merkez seçmiş ve fetihleri buradan yönetmeye başlamıştır. Sırp Sındığı zaferinden kısa bir süre sonra da Serez'e girip burayı alarak zapt etmiştir. Ancak hala önemli topraklar olan Drama ve Kavala'yı fethedememişti. Bu önemli topraklar halen Bizans İmparatorluğu idaresinde bulunmaktaydı. Gazi Evrenos Bey tarafından durum bu iken, Sultan Murad, Sırp Kralı Stefan Dušan'ın ölümünü fırsat bilip Trakya'nın Karadeniz kıyılarını ele geçiren Bulgar Prensi Ivan Aleksandr'ın ele geçirdiği bu Karadeniz kıyılarını toplayıp kendi denetimi altına almaktaydı. Böylelikle Bizans İmparatorluğu ile Avrupa arasındaki son karayolunu da ele geçiren Sultan Murad, Bizans İmparatorluğu'nu çaresiz ve tek başına kalmaya mahkûm etmişti. Bizans İmparatorunun Roma Ziyareti Dönemin Bizans İmparatoru, böylesine bir tehdit karşısında kalınca bir çare bulmak için Roma'ya yola çıktı. Roma'da dört kardinal huzurunda Saint Peter Kilisesi'nde Ortodoks mezhebinden tövbe edip Latin Kilisesi'nin yani Katolik mezhebinin evladı olmak için yemin etmiştir. Ettiği yemine karşılık olarak Papa'dan Batı dünyasından onlara yardım geleceği ve bir haçlı ordusu kurulacağı sözünü almıştır. İmparator Roma'dan döndükten sonra beklediği desteği ise bir türlü bulamamış ve 1369 Roma'da Katolik olan İmparator, İstanbul'da tekrardan Ortodoks mezhebine geri dönüş yapmıştır. Bu olayların sonunda hem Ortodokslar hem de Katolikler birbirlerine güvenmek yerine Türklere güvenmeyi daha güvenilir bulmuşlardır. Kara Timurtaş Paşa'nın Fetihleri Kara Timurtaş Paşa bu sıralarda Yanbolu'yu ve onun komutasında bulunan Lala Şahin Paşa ise Samakov'u almıştır. Sultan Murad da fetihlerine yenilerini ekleyerek ilerliyor ve topraklarına Hayrabolu, Kırkkilise (Kırklareli), Pınarhisar ve Vize'yi katıyordu. Bu toprakların da Osmanlı'ya geçmesiyle Bizans'ın Trakya'da fazla bir şeyi kalmamıştı. Bulgar Kralı Yuvan Sisman ile Osmanlı İlişkileri Tuna Nehri'nden başlayıp Rodos Balkanlarına kadar orta ve güney Bulgaristan topraklarını elinde bulunduran Bulgar Kralı Yuvan Sisman, Osmanlılar'ın fetihlerini görünce onlarla başa çıkamayacağını anlayıp Osmanlı ile bir barış anlaşması yapmıştır. Osmanlı himayesini benimseyen kral, vergi vermeyi kabul etmek zorunda kalmıştır. Osmanlı'nın bu gücünden istifade etmek için kız kardeşi Prenses Marya'yı, Sultan Murad ile evlendirmek istemişti. Osmanlı'yı yanına alıp Vidin üzerine giden Kral Yuvan muvaffak olamamıştır. Türklerin himayesini istememeye başlayan Kral Yuvan, Sırp Kralı ile anlaşarak birlikte Türkler'in üzerine yürümeyi kararlaştırmışlardır. Bu hücumun karşısında komuta görevi Lala Şahin Paşa'daydı. Muharebeyi Lala Şahin Paşa komutasındaki Türkler kazanınca Kuzey Bulgaristan kapıları da Türklere açılmış oldu. |
Enginiz
24 Temmuz 2024 ÇarşambaSırp Sındığı zaferinden sonra Sultan Murad'ın Balkanlardaki fetih hareketlerini üç ayrı bölgeye ayırması ve bizzat doğu sınırı komuta edeceğini açıklaması neden önemlidir?
Cevap yazAdmin
24 Temmuz 2024 ÇarşambaEnginiz, Sultan Murad'ın Sırp Sındığı zaferi sonrasında Balkanlardaki fetih hareketlerini üç ayrı bölgeye ayırması stratejik bir hamleydi. Bu yaklaşım, Osmanlı Devleti'nin bölgede daha etkin ve organize bir şekilde ilerlemesini sağladı. Ayrıca, Sultan Murad'ın doğu sınırı bizzat komuta edeceğini açıklaması, hem askeri moral hem de liderliğin merkezileştirilmesi açısından önemliydi. Bu karar, Sultan Murad'ın liderlik yeteneklerini ve bölgenin stratejik önemini vurguladı, aynı zamanda merkezi otoritenin pekinleşmesini sağladı.