Osmanlı Devleti Kuruluşu ve Yükselişi
21 Haziran 2024

Osmanlı Devleti Kuruluşu ve Yükselişi

Osmanlı Devleti, 1299 yılında kurulan ve 1922 yılında yıkılan Türk-İslam devletidir. Doğu Avrupa'dan Kuzey Afrika'ya ve Güneybatı Asya'ya kadar topraklarını genişleterek 16. yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğu haline gelmiştir.

Osmanlı Devleti'nin Kuruluşu ve Yükselişi

Osmanlı Devleti'nin kurucusu ve atası olan Osman Bey, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundandır. Kimi tarihçiler Osman Bey'in babası olan Ertuğrul Bey'i ilk kurucu olarak kabul eder. Ertuğrul Gazi, Selçuklu Sultanı Alaaddin tarafından Bizans sınırına devletin güvenliğini Bizans'a karşı koruması için uç beyi olarak atandı. Beyliğin merkezi Söğüt kasabasıydı. Ertuğrul Bey 1281 yılında vefat edince beyliğin başına en küçük olan oğlu Osman Bey geçti. Osman Bey üstün deha ve siyasi kabiliyeti ile 1299 yılında Osmanlı Devleti'nin kuruluşunu ilan etti. Bazı tarihçiler Osmanlı Devleti'nin kuruluşunu Koyunhisar Savaşı'na dayandırır. Osman Bey'i durdurmak için Bizans Devleti bir ordu hazırlayarak Osman Bey'in üzerine yürüdü. Yalova'da karşılaşan iki güç kıyasıya savaştıktan sonra, ilk defa Bizans'a karşı savaşan Osmanlı Devleti savaştan galibiyetle ayrılmış ve devlet niteliği kazanmıştır.

1453 yılında İstanbul'u fethederek Doğu Roma İmparatorluğu'nu yıkmış, Orta Çağ'ın sonunu getirmiş ve Yakın Çağ'ı başlatmıştır. İstanbul'un fethi ile Avrupa'ya açılan Osmanlı Devleti, 16. ve 17. yüzyıllarda Güneydoğu Avrupa'ya hakim olmuş, Orta Doğu ve Orta Afrika'yı egemenliği altına almayı başarmıştır. En parlak döneminde ülkenin batı sınırı Cebelitarık Boğazı ve Fas kıyılarına kadar uzanmış, doğuda Hazar Denizi'ne kadar uzanmış, kuzeyde Avusturya, Ukrayna ve Macaristan'ın bir bölümüne kadar ele geçirmiş, güneyde ise Yemen'e kadar uzanmıştır.

Osmanlı Devleti özerklik tanınan Eflak, Boğdan ve Efdel prenslikleri dışında 29 eyaletten oluşmaktaydı. Osmanlı Devleti zaman zaman kısa süreli denizaşırı bölgelerde de söz sahibi olmayı başarmıştır. Atlantik Okyanusu bölgelerinden Lanzarote, Madeira, Lundy, Vestmannaeyjar'daki kısa süreli hakimiyetleri buna bir örnektir.

Osmanlı Devleti'nin Gerileme Dönemi

1699 Karlofça Antlaşması ile 1792 Yaş Antlaşması arasındaki dönem Osmanlı Devleti için duraklama ve gerileme dönemi olmuştur. 1699 tarihinden itibaren Osmanlı Devleti savunmaya geçerken Avrupalı devletler saldırıya geçmişlerdir. Bu dönemde Osmanlı Devleti sürekli toprak kayıpları yaşamış ve bu dönem sonlarında Avrupa devletleri Osmanlı Devleti'ni hasta adama benzetmişlerdir.

Karlofça Antlaşması ile kaybedilen toprakları geri almak ve eldeki toprakları korumak için doğuda İran, kuzeyde Rusya, batıda ise Avusturya ve Venedik'le savaşmıştır.

Osmanlı Devleti'nin Dağılma Dönemi (1908 - 1922)

Osmanlı Devleti, 19. yüzyılın başlarında özellikle Abdülhamid Han'ın üstün zekâ ve siyaset bilgisi sayesinde ve Avrupalıların kendi aralarındaki çıkar savaşları sayesinde denge politikası izlemiş ve varlığını bir süre daha devam ettirebilmiştir. Dağılmayı önlemek için birçok konuda reformlar yapılmasına rağmen Avrupa'da çıkan isyanlar ve Rusya ile uzun süren savaşlar neticesinde iyice yıpranmıştır. Nitekim Birinci Dünya Savaşı sonrası dağılmaktan kurtulamamıştır.

Devlet Yapısı

Osmanlı Devleti, mutlak monarşi ile yönetilirdi. Sultan hiyerarşik sistemde siyasi, hukuk, askeri ve her türlü konularda en tepedeydi. Sultan sadece Allah'a ve şeriat yasalarına karşı sorumluydu. Onun ilahi görevi yeryüzünün halifesi olmaktı. Onun verdiği kararlar ferman denilen kararnamelerde yayımlanırdı. İlkelerinde teokratik olmasına rağmen uygulamada yetkileri sınırlıydı. Önemli kararlarda hanedanın üyeleriyle yaptığı istişareler sonucu alınan kararları uygulardı. Aynı zamanda dini lider olarak görülürdü.

17. yüzyıldan sonra sultanlar çok güçsüzleştiler. Yeniçeri Ocağı mensupları da devlet idaresinde söz sahibi olmaya başladılar hatta birçok padişahı tahttan indirdiler. Bu dönemde özellikle padişah anneleri veya eşleri de devlet idaresinde söz sahibi olmaya başlayınca çok başlılık meydana geldi ve çıkar savaşları baş göstermeye başladı.

Divan-ı Hümayun

Osmanlı Devleti'nin yönetiminde padişaha yardımcı olan meclistir. Belli başlı üyeleri vardır. Bunlar:
  • Vezir-i Azam (Sadrazam): Padişahın mührünü taşıyan ve padişahtan sonra en yetkili makamdır.
  • Vezir: Sadrazamdan sonra en yetkili makam sahibi olan vezir, sadrazamın verdiği görevi yerine getirirdi.
  • Kazasker: Adalet işlerine bakan kazasker Anadolu ve Rumeli'de olmak üzere iki tane bulunurdu. Kadı ve müderrislerin atama ve görevden alma işlerini de ayarlardı.
  • Defterdar: Anadolu ve Rumeli'de iki defterdar bulunur, Rumeli'deki baş defterdar olurdu. Defterdar maliye işlerine bakardı.
  • Nișancı: Fethedilen yerlerin tapu ve kadastro işlerinin kaydını tutarlardı.
  • Șeyhülislam: Devletle ilgili verilen kararların İslam'a uygun olup olmadığına karar verirdi. Verilen kararlara fetva denirdi. Aynı zamanda sadrazamla aynı rütbede sayılırdı. Divanın asli üyesi olmamakla beraber gerekli durumlarda fikri alınırdı.
  • Kaptan-ı Derya: Denizcilik ve donanma işlerinden sorumluydu. Divanın asli üyesi değildi. Gerekli olduğu zaman fikrine başvurulurdu.

İdari Bölünmeleri

Osmanlı Devleti'nin ilk yıllarında devlet sancaklara bölünmüştü. Sancaklar, sancak beyleri tarafından yönetilirdi. Sancaklar kaza ve nahiyelere ayrılırdı. Devletin genişlemesiyle beraber sancakların birleşmesiyle beylerbeyliği oluşturuldu. Osmanlı'nın ilk kurulan beylerbeyliği, Rumeli Beylerbeyliği'dir. 16. yüzyıldan sonra "beylerbeyliği" kelimesi yerine "eyalet" kelimesi kullanılmaya başlandı. 19. yüzyılda eyalet sistemi değiştirilip bugünkü cumhuriyet sistemine model olan vilayet sistemi 1864 yılında getirildi.

Hukuk Sistemi

Osmanlı Devleti, varlığı boyunca birçok hukuk sistemini sentezleyerek harman bir hukuk sistemi oluşturmuştur. Dini bir hukuk sistemine uygun ve laik bir sistemi benimsemiştir. Birçok etnik mensubun yaşadığı Osmanlı Devleti Hukuk Sistemi, her etnik grubun ihtiyaçlarına da cevap verebilmekteydi. Beșerî ve örfi olmak üzere iki çeşit hukuk sistemi vardı. Beșerî hukuk, kanunlar çerçevesinde işleyen hukuk sistemiyken örfi hukuk ise İslam dininin esaslarını benimsemiş bir hukuk sistemiydi.

Ordu Yapısı

Osmanlı Devleti'nin Başkomutanlık Görevini Hakanlar yürütürdü. Atlı ve atsız askerlerden oluşan iki tür ordusu vardı. Atsız kısma "yaya", atlı süvarilere ise "müsellem" adı verilirdi. Bu iki grup Kapıkulu Ocakları'nın kuruluşuna kadar orduda fiili olarak görev almışlardır.

Zamanla Osmanlı ordusu güçlenip geliştikçe ordu, üç sınıfa ayrıldı. Bunlar:
  • Kapıkulu Ocağı: Doğrudan padişaha bağlı olan ve Osmanlı ordusunun temelini oluşturan atlı, yaya ve teknik sınıftan oluşan askeri ocaklara verilen addır.
  • Eyalet Askerleri: Osmanlı Devleti'nin tımara ayrılmış bölgelerinde yetişmiş askerlerdi. Barış zamanında tımarla uğraşır, sadece savaş zamanında askerlik yaparlardı.
  • Akıncılar: Sınır bölgelerde bulunarak düşman ülkelere baskın şeklinde akınlar düzenleyerek yıpratma harekâtı yapan askerlerdi.

Donanma

Osmanlı Devleti, 1323'te Karamürsel'i fethetmesiyle beraber denize ulaştı. Karamürsel Bey tarafından ilk donanma kuruldu. Donanma komutanına Kaptan-ı Derya adı verilirdi ve donanmanın güçlenmesi için birçok tersane kuruldu.

Ekonomi

Osmanlı'da para harcamadan asker yetiştiren bir sistem vardı. Bu sisteme "Tımarlı sipahiler" denir. Bu sistem sayesinde devletin kesesinden para çıkmadan asker yetiştirildiği gibi aynı zamanda toprakların verimli bir şekilde kullanılması sağlanıyordu. Reaya denilen halka karşılıksız verilen toprakları reaya işletir ve gelirin bir kısmıyla tımarlı sipahi yetiştirirdi.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

İlk soruyu siz sormak istermisiniz?

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Osmanlı Ailesi

Osmanlı Ailesi

İlk Osmanlı Medresesi

İlk Osmanlı Medresesi

Popüler İçerikler

İlginizi Çekebilir

Son Padişah

Son Padişah

Haber Bülteni

Popüler İçerik

3. Mehmet Dönemi Fetihler

3. Mehmet Dönemi Fetihler

1. Selim Dönemi Yenilikleri

1. Selim Dönemi Yenilikleri

Fatih Sultan Mehmed Dönemi Fetihler

Fatih Sultan Mehmed Dönemi Fetihler

Kanunî Sultan Süleyman Dönemi Fetihler

Kanunî Sultan Süleyman Dönemi Fetihler

Osmanlı Beylikleri Özellikleri ve Dönemleri

Osmanlı Beylikleri Özellikleri ve Dönemleri

Güncel

1. Abdülhamid

1. Abdülhamid

Güncel

Osmanlı Padişah Eşleri

Osmanlı Padişah Eşleri

Güncel

2. Süleyman Dönemi ve Savaşları

2. Süleyman Dönemi ve Savaşları

Osmanlı Tuğrasının Özellikleri

Osmanlı Tuğrasının Özellikleri

Kösem Sultan Hayatı ve Dönemi

Kösem Sultan Hayatı ve Dönemi

İltizam Özellikleri ve Uygulanışı

İltizam Özellikleri ve Uygulanışı

Son Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin

Son Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin

Cem Sultan Hayatı ve Dönemi

Cem Sultan Hayatı ve Dönemi

1 Dünya Savaşında Osmanlı Devleti

1 Dünya Savaşında Osmanlı Devleti

Padişah Macunu Tarifi ve Malzemeleri

Padişah Macunu Tarifi ve Malzemeleri

Osmanlı Devletinin Kuruluşu

Osmanlı Devletinin Kuruluşu

Osmanlıda Hoşgörü ve Medeniyet

Osmanlıda Hoşgörü ve Medeniyet

Osmanlı Rus Savaşı

Osmanlı Rus Savaşı

Osmanlı Devletinde Harem

Osmanlı Devletinde Harem

3. Selim Dönemi ve Savaşları

3. Selim Dönemi ve Savaşları

Osmanlı Haçlı Savaşları ve Sonuçları

Osmanlı Haçlı Savaşları ve Sonuçları

Sultan Alparslan Hayatı ve Ölümü

Sultan Alparslan Hayatı ve Ölümü

Rüstem Paşa Hayatı ve Dönemi

Rüstem Paşa Hayatı ve Dönemi

Osmanlı Yükselme Dönemi

Osmanlı Yükselme Dönemi

1. Selim Dönemi Fetihler

1. Selim Dönemi Fetihler

4. Murat Dönemi Yenilikleri

4. Murat Dönemi Yenilikleri

Halime Sultan. Hayatı ve Ölümü

Halime Sultan. Hayatı ve Ölümü

1. Mahmut Dönemi ve Savaşları

1. Mahmut Dönemi ve Savaşları

İlk Osmanlı Padişahı

İlk Osmanlı Padişahı

Fatih Sultan Mehmet Hayatı ve Ölümü

Fatih Sultan Mehmet Hayatı ve Ölümü

2. Murat Dönemi Yapılan Yenilikler

2. Murat Dönemi Yapılan Yenilikler

Osmanlıda Tımar Sistemi

Osmanlıda Tımar Sistemi

Hatice Sultan Hayatı ve Dönemi

Hatice Sultan Hayatı ve Dönemi

4. Murat Dönemi ve Savaşları

4. Murat Dönemi ve Savaşları

3. Mustafa Dönemi Yenilikler

3. Mustafa Dönemi Yenilikler