Son Osmanlı Mebusan Meclisi, 1920'de son toplantısını yaptıktan sonra üyeleri İtilaf devletleri tarafından tutuklanarak ülke dışına sürülmüştü. Bunlardan bir kısmı yeni TBMM'nin açılmasıyla Ankara'ya gelmişti. 1919 Aralık tarihinde yapılan meclis üyeleri seçimlerine Rumların ve Ermenilerin çoğunluğu çıkaracakları bölgelerde seçimi gayri meşru ilan etmek için girmemişlerdi.
Mustafa Kemal Ankara'ya gelmesiyle birlikte Mebusan Meclisinin toplanması için çalışmalara başladı. Alınan karara göre
Mebusan Meclisi'nin tüm çalışmalarını yürütecek Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuki Cemiyeti oluşturulacak ve başkanlığına Mustafa Kemal getirilecekti. Meclisin aldığı diğer kararlara göre bu mecliste Sivas Kongresi kararları onaylanacak ve " Ulusal And " olan Misak-ı Milli için yemin edilecekti. Seçimlerle üyeleri oluşturulan meclis üyeleri ile Heyet-i Temsiliye son görüşmelerini yapmış ve İstanbul'a gittiklerinde yapmaları gerekenler bildirilmişti.
12 Ocak 1920'de İstanbul'da toplanan
Meclis-i Mebusan'a Mustafa Kemal başkan seçilmedi. Hatta Müdafa-i Hukuk-i Cemiyeti kurulmayıp Felah-ı Vatan grubu oluşturuldu. Hatta Ankara'da söz verdikleri halde İstanbul'a gittiklerinde Mustafa Kemal'in istediklerini yapmayan milletvekilleri için Mustafa Kemal: " Sözlerinde durmayan bu efendiler imansızdırlar. Korkaktırlar ve cahildirler. " dedi. Meclis toplantısı yapılırken Sivas Kongresi maddesine gelindiğinde Mustafa Kemal'e bağlı milletvekillerinin baskısıyla Sivas Kongresi toplantısı kabul ettirildi.
17 Şubat 1920'de Misak-ı Milli kararları okunarak kabul edildi.
Misak-ı Milli Kararları
- Mondros Ateşkesi imzalandığında işgal altında olmayan Osmanlı toprakları bir bütündür ve asla ayrılamaz.
- Osmanlı Devleti'nin sadece Arap çoğunluğu bulunan ve Mondros Mütarekesinin imzalanması sırasında İtilaf devletlerinin elinde kalan bölgelerin geleceğini orada yaşayan halkın hür iradesi referandumla belirleyecektir.
- Kendi iradeleri doğrusunda Anavatan'a katılmış Batum, Kars ve Ardahan'da gerekli olursa halkoyuna başvurulabilir.
- Batı Trakya'da gerekirse halkoyuna başvurulacaktır.
- Marmara ve İstanbul şehrinin güvenliği sağlandıktan sonra Boğazlar'ın dünya ticaretine açılmasıyla ilgili kararı ilgili devletler ortak verecekler.
- Gayrimüslimlerin hakları, komşu devletlerdeki Müslümanların da aynı haklardan yararlanmaları şartı ile kabul edilecek ve sağlanacaktır.
- Milli ve ekonomik kalkınmamızı engelleyecek kapitülasyonların kaldırılmaları gerekmektedir.
Bu bildiri ile İtilaf Devletleri tedirgin oldular. Sevr Antlaşması'nı Osmanlı Hükumeti'ne kabul ettirmek amacıyla 16 Mart 1920'de İstanbul'u resmen işgal ettiler. İstanbul'un işgal edilmesiyle Meclis-i Mebusan Padişah tarafından fes edildi. Kapatılan meclisin milletvekillerinin bir kısmı sürgüne yollanırken İşgal gücünden kaçabilenler Ankara'ya gelerek Ankara'da açılacak TBMM'nin açılışına katıldılar.
20.01.2024 09:43:11