{ "title": "Yıldırım Beyazıt", "image": "https://www.osmanlipadisahlari.gen.tr/images/yildirim-beyazit(1).jpg", "date": "21.01.2024 21:48:13", "author": "Tennur", "article": [ { "article": "Yıldırım Beyazıt, Osmanlı İmparatorluğunun 4. Padişahı ve Sultan I. Murat'ın oğludur. Annesi ise I. Murat'ın baş cariyelerinden Gülçiçek Hatundur. Yıldırım Beyazıt 1360 yılında doğmuş ve lala eğitimini Kütahya da almıştır. Dönemin büyük alimlerinden İslam ve ilmihal dersleri almış, savaş ve savunma üzerine de küçük yaşta eğitilmiştir. 21 Yaşına geldiğinde Gerimiyanoğulları'nın padişahı Süleyman Şah'ın kızı ile evlenmiştir ve gelinin çeyizi olarak Germiyanoğulları beyliğinden büyük topraklar alınmıştır. Bu süreçten sonra ise devlet yönetimi ile tecrübe kazabilmesi için babası tarafından Eskişehir sancaklığına atanmıştır. Bir süre sonra ise eğitim gördüğü Kütahya'nın sancak beyi olarak görevini sürdürmüştür.

Yıldırım Beyazıt, sancak beyliği sırasında oluşturduğu ordu ile babasının Anadolu ve Rumeli yakasındaki seferlerine katkı sağlamış ve askeri yeteneğini herkese göstermiştir. Haçlı ordularının başlattığı Birinci Kosova Savaşı ile babası tarafından Osmanlı ordusunun sağ kanadı komutanlığına atanmıştır. Bu kısımda ordusuyla birlikte Sırplara büyük darbe vuran Yıldırım Beyazıt, savaşın kazanılmasında en büyük katkıyı sağlamıştır. Ancak savaş sırasında babası I. Murat'ı kaybetmiş ve Osmanlı İmparatorluğu'nun 4. Padişahı olarak tahta oturmuştur.

Yıldırım Beyazıt tahta ilk oturduğu sırada babasının yarım bıraktığı savaşları tamamlamak yerine, Anadolu'daki seferleri kesip ilgisini Rumeli üzerinde yoğunlaştırılmıştır. Bu süreçte Osmanlı Devleti'nin en büyük düşmanlarından birisi olan Sırplarla da orta yol bulmak isteyen Yıldırım Beyazıt, Sırplara vergi ödenmesi kararı vermiş ve anlaşmayı sağlamlaştırmak amacıyla da kralın kız kardeşi ile nikah kıymıştır.

Yıldırım Beyazıt ilk önce topraklarını kontrol altına almak için topları içerisinde bulunan beyliklere yeni yöneticiler atamış ve kontrolü tekrar eline almıştır. Bu sırada ise Balkanlara sefer yapmak için planlamalara başlamıştır. Yıldırım Beyazıt ilk olarak Eflak'a sefer yapmış ve burayı ele geçirmiştir. Eflağ'ı Osmanlı Devleti'ne bağımlı bir devlet haline getirmiştir.

1391 yıllarına doğru Amasya sınırlarına kadar ilerleyen Beyazıt ve ordusu, Macarların saldırısına uğrayarak Rumeli'ye geri dönmek zorunda kalmıştır. Buradan Bulgaristan'ı fetih etmiş ve Macar-Bulgar ilişkisini bozmuştur. 1394 yıllarına doğru Yunanistan'a akın etmeye başlayan Yıldırım Beyazıt, Selanik gibi bazı Yunanistan şehirlerini fetih etmiş ve Yunanistan'ı işgal etmek için seferlerine devam etmiştir. Hızla büyüyen Osmanlı Devleti'nin önüne geçmek isteyen Avrupalı devletler ise yeni bir Haçlı Seferi başlatmışlardır.

23 Eylül 1396'da Haçlı ordusu ile yapılan Niğbolu Savaşında Yıldırım Beyazıt ezici bir üstünlükle harika bir zafer kazanmayı başarmıştır. Bu ise Avrupa devletlerinde büyük bir telaşa yol açmıştır. Bu sırada Yıldırım Beyazıt ise Karamanoğulları'nın oluşturduğu Türkmen ordularına karşı bir savaş veriyordu. Bu savaşı kazanması ile Karamanoğulları'nın egemenliğine son veren Beyazıt, Anadolu'da hakimiyet kurabilmek adına küçük beylikler ile savaşmıştır.

1400 yıllarına doğru hedefini daha ileriye diken Yıldırım Beyazıt, İstanbul'u kuşatmak için çalışmalara başlamıştı. Ancak bu sırada tüm dünyada yankı uyandıran ve gücü ile her devletin korktuğu Moğolların hükümdarı Timur, Erzincan Emiri tarafından teşvik edilerek Anadolu'ya sefer düzenlemeye karar vermiştir. Yıldırım Beyazıt büyük bir yoğunlukla İstanbul kuşatması ile ilgilenirken, Timur ve ordusu Sivas'ı ele geçirmiştir. Sivas'tan sonra çevre illere inip Osmanlı ordusunu dağıtan Timur ve ordusu sebebiyle Yıldırım Beyazıt İstanbul Kuşatmasından vazgeçmek zorunda kalmıştır. Bu süreçte Timur Yıldırım Beyazıt'ın ele geçirdiği beyliklere topraklarını geri vermesini aksi takdirde saldırılarına devam edeceğini sert bir dille belirtirken, Yıldırım Beyazıt aynı şekilde bu istekleri reddediyordu. Bu sebeple birbirlerine karşı hakaret içeren mektuplar gönderen Beyazıt, barbar ve yenilmez Moğol ordusuna karşı gelmeye hazırlanıyordu. Timur ise bu süreçte Avrupa devletleri ile iyi ilişkiler kuruyor ve Osmanlı Devleti'ne karşı sefer hazırlıkların başlıyordu.

Çıkmaza giren anlaşma sürecinin son bulmasıyla Timur,1402 yılında Ankara Savaşını başlatmıştır. Savaştan bir süre önce iki şehzade arasında taht kavgası başlamış, Osmanlı ordusundaki küçük beyliklerden bulunan askerler Moğol ordusunun tarafına geçmiş ve Yıldırım Beyazıt sadece 10.000 kişiden oluşan bir ordu ile tek başına kalmıştır. Ordusundaki asker sayısı az olsa da Yıldırım Beyazıt büyük bir mücadele vermiş fakat Timur ve ordusu Osmanlıyı büyük bir yenilgiye uğratmıştır. Bu savaş sırasında Yıldırım Beyazıt, tatar ordusu tarafından esir alınmıştır. Bundan sonraki yaşamında esaret zinciri altında yaşayan Yıldırım Beyazıt, kurtarılmaya çalışılmış ancak başarılı olunamamıştır. Ölümü için ise hala kesin bir açıklama bulunmazken, kimi rivayetlere göre hastalıktan eceli ile öldüğü belirtilmiştir." } ] }