{ "title": "Son Osmanlı Padişahı", "image": "https://www.osmanlipadisahlari.gen.tr/images/son-osmanli-padisahi.gif", "date": "20.01.2024 06:18:57", "author": "Emran", "article": [ { "article": "Son Osmanlı Padişahı, VI. Mehmed ya da bilinen ismiyle Sultan Vahdettin'dir. 2 Şubat 1861'de doğan Sultan Vahdettin, 1922 yılında Türkiye'yi terk ederek Malta'ya, oradan Suudi Arabistan'a, en son da ömrünün geri kalanını tamamlayacağı İtalya'nın San Remo şehrine gitmiştir. 36 ve son padişah Vahdettin'in ardından padişahlık lağv edilmiş ancak Abdülmecid iki yıllık kısa bir saltanat sürerek Osmanlı'nın elinde bulunan halifelik makamını temsil etmiştir. Abdülmecid'in ardından halifelik makamı da sona ermiştir.

1918 yılında Sultan Reşat'ın ölümünün ardından 57 yaşındayken tahta çıkan Vahdettin, bu görev için yetiştirilmediğini ve böyle ağır bir sorumluluğu yüklenmekten şaşkınlık duyduğunu belirtmiştir. Buna rağmen, süregelen 1. Dünya Savaşı'nın karmaşık ortamı Vahdettin'i devlet yönetiminde aktif rol oynamak zorunda bırakmıştır.

Son Osmanlı padişahı Vahdettin'in Kurtuluş Savaşı'na giden süreçteki rolü ile ilgili tartışmalar:
Vahdettin'in yaşamı ve icraatları bugün hala tartışma konusu olmaktadır. Bir kesim kendisini imparatorluğun artık çöküş noktasına geldiği bir dönemin temsilcisi, silik ve Anadolu'nun yabancılarca işgaline göz yummuş bir karakter olarak görürken bir diğer kesim Vahdettin'in Anadolu'daki kurtuluş hareketine destek olduğunu, devletin bekası için değerli icraatlar gerçekleştirdiğini iddia etmektedir. İngilizler'in taleplerini yerine getirmekle itham edilen Vahdettin'in aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk'e engel olmadığı ve kurtuluş hareketine aslında üstü örtülü destek verdiği tezi yakın tarihle ilgili önemli tartışma konularından birisidir. Vahdettin'in ülkeyi terk ederken devlet hazinesinden hiçbir şey götürmemesi ve gittiği yerlerde Türkiye aleyhine çalışmalar sergilememesi bir ölçüde takdir edilmiş özellikleridir.

Vahdettin'in icraatları, tarihteki konumu ve bunlarla ilgili iddialar ancak yeterli zaman geçtikten sonra bilim insanlarınca, tarihçilerce netliğe kavuşturulabilir. Arşivler yeterince incelenmeden, dönemsel şartlar gerektiği gibi olgunlaşmadan ideolojik çerçevelerden yapılan yorumların her biri tarih bilimi açısından yetersiz kalmaktadır. Son Osmanlı padişahı Sultan Vahdettin ile ilgili pek çok tartışma olsa da bu tartışmalar ancak tarih biliminin ışığında aydınlatılabilir. Bilimsel dayanaklar olmadan hiçbir tarihi figür kahraman ya da hain ilan edilemez.

Vahdettin ve Mustafa Kemal:
Mustafa Kemal Atatürk yüzbaşılığı döneminde Sultan Vahdettin'in yaverliğini yapmıştır. Vahdettin veliaht iken Mustafa Kemal ile Almanya seyahatine çıkmış, aralarında o dönem yakın bir dostluk kurulmuştur. Daha sonra ise Mustafa Kemal ülkenin yeni lideri ve kurtarıcısı olarak milli mücadeleyi başlatırken Vahdettin sınır dışı edilecektir. Sınır dışı edilmesinin öncesinde Vahdettin İngiliz basınına Ankara hükümetini ve Mustafa Kemal Atatürk'ü kötüleyecek, Atatürk ise Nutuk adlı eserinde Vahdettin'den epey ağır sıfatlarla bahsedecektir.

Atatürk Vahdettin'in verdiği yetkiyle Anadolu'ya giderek Samsun'dan kurtuluş mücadelesini başlatmıştır ancak Vahdettin'in verdiği yetki sadece ordu müfettişliği idi ve Atatürk bu görevi alabilmek için özel çaba sarf etmişti. Daha sonra İngilizler tarafından Atatürk'ün basit bir ordu müfettişliği görevi için değil bir mücadele başlatmak için Anadolu'ya hareket ettiği anlaşılınca kendisi İstanbul'a geri çağrılmış hattâ Vahdettin tarafından ordu müfettişliğinden azledilmiştir.

Vahdettin'in San Remo'daki sürgün yılları ve vefatı:
17 Kasım 1922 tarihinde Türkiye'den ayrılan Sultan Vahdettin pek çok ülke değiştirdikten sonra en son San Remo'da Mısır kraliyetinin yardımlarıyla kiralanan bir villada sürgün hayatını yaşarken anılarını yazmış, son yıllarında ise bunları etrafındakilere dikte ettirmiştir. Vahdettin'in hatıratı daha sonra gizemli bir şekilde ortadan kaybolmuştur. Bu hatırata bugün ulaşılabilseydi belki Vahdettin ile ilgili pek çok gerçek de gün ışığına çıkacaktı.

16 Mayıs 1926'da San Remo'da vefat eden son Osmanlı padişahı Sultan Vahdettin'in annesi Gulüstü Kadın Efendi, babası ise Sultan 1. Abdülmecit idi. Vahdettin'in ölümünün ardından borçlu olduğu San Remo esnafı tabutuna haciz koydurmuştu. Irak ve Hicaz krallarından alınan paralarla borçlar ödenmiş, ardından Vahdettin'in gömülebileceği bir İslam ülkesi arayışına girilmişti. Cenaze Türkiye'ye getirilemediği için o yıllarda Fransız işgali altında bulunan Suriye seçildi. Suriye'nin o dönemdeki devlet başkanı aynı zamanda Sultan Abdülhamit'in kızıyla evlenip ayrılmış olan eski bir Osmanlı damadıydı. Devlet başkanı Ahmed Nami Bey cenazeyi askeri törenle karşılayarak, Şam'daki Yavuz Sultan Selim Camii'ne gömülmesini sağladı.
" } ] }