{ "title": "Osmanlıda Vakıf", "image": "https://www.osmanlipadisahlari.gen.tr/images/osmanlida-vakif.gif", "date": "21.01.2024 09:23:45", "author": "İsmail ANIT", "article": [ { "article": "Osmanlıda vakıf, toplumun bazı ihtiyaçlarının karşılanması zenginlerin kurdukları vakıflara bırakılmıştır. Zaman içerisinde vakıflar ekonomik, sosyal, sanat, eğitim, sağlık, ulaşım, mimari ve bayındırlık alanlarında önemli rol oynamışlardır. Osmanlı devletinde başta padişahlarda olmak üzere tüm devlet adamları vakıflar kurmuşlar ve devlet bu vakıfların korunmasını sağlamıştır. Aynı zamanda devlet vakıflara yardımlarda bulunarak devlet hiçbir şey yapmadan sosyal, kültürel ve dini hayatla ilgili etkinlikler vakıflar tarafından düzenlenmiştir.

Osmanlıda vakıfların birçok faydası olmuştur. Bunlardan bazıları aşağıda sıralanmıştır.
Osmanlı devleti vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak ve ne pahasına olursa olsun devlet düzenini sağlamakla yükümlü idi. Vakıf işleri ile yani vatandaşı okutmak, vatandaşın dini ibadetlerini yerine getirmesi için camiler yaptırmak gibi işlerle sorumlu değildi. Bu işleri vakıflar yerine getiriyordu. Osmanlıda vakıf sadece bir cami, hastane ya da okul yaptırıp hadi gidin okuyun demek değildi. Bu yapıları yaptırdıktan sonra bu yapıların yıllar boyu ayakta kalabilmesi için gerekli önlemleri almak demekti. İnsanları ihtiyaçları doğrultusunda beslemek, giydirmek, sağlıklarını kontrol etmek demekti. Böyle muazzam bir iş içinde Osmanlıda vakıfların varlıklı olması gerekiyordu. Padişahlar ve devlet adamları vakıflara yardım ediyorlar bağışlarda bulunuyorlardı. Bu bağışlar da öyle ufak şeyler değil tabi ki de. Hanlar, çiftlikler, hamamlar, evler gibi bağışlanabilecek şeyleri bağışlıyorlardı.

Osmanlıda vakıfların ünü birçok uluslar tarafından da duyulmuştur. Hatta İtalyan asıllı Cantacasin, Osmanlı vakıfları hakkında yazdığı eserlerde şöyle bahsetmektedir: \"Küçüğü ve büyüğü ile Türk ileri gelenleri cami ve hastane yaptırmaktan başka bir şey düşünmezlerdi. Onları zengin olan vakıflarla teçhiz ederlerdi. Yolcuların konaklayabilmesi için kervansaraylar inşa ettirirler. Yollar, köprüler, imaretler inşa ettirirler. Türk büyükleri, bizlerin senyörlerimizden çok daha hayır sahibidirler, son derece misafir severlerdi. Türk, Hristiyan ve Yahudi olsa da memnuniyetle misafir ederler. Onlara yiyecek, içecek ve et verirlerdi. Bir Türk, karşısındaki yemek yemeyen bir insanla Hristiyan ve Yahudi bile olsa yemeğini paylaşmamayı çok ayıp sayar. \"

Hastaneler sadece yatan hastalara mahsus değildi. Ayakta da tedavi edilirlerdi. Her gelen hastanın tedavisi sağlanır ve fakir olduğunu beyan eden hastalara herhangi bir belge istenmeksizin bedava ilaç verilirdi.

Kervansaraylar çok büyük hayır kurumları olduğu kadar, ticareti ayakta ve yolları canlı tutan kuruluşlardır. Kervansarayların daha iyi olanlarına \"han\" adı verilmektedir. Han ve kervansarayların vakıfnamesinde yolcuların hayvanları ile üç gün misafir edileceği, yedirilip içirileceği koşulu vardır.
" } ] }