{ "title": "Osmanlı Tuğrası", "image": "https://www.osmanlipadisahlari.gen.tr/images/osmanli-tugrasi.jpg", "date": "20.01.2024 21:42:08", "author": "Berhuz", "article": [ { "article": "
Osmanlı Tuğrası, Osmanlı padişahlarına ait olan tuğraların basılmış nişanı olduğu yönünde bir konuma sahiptir. Tasarımın ilkesi, kaligratif zenginlik ve biçimsel anlamı olan sanat yönündeki ilk örneğidir. İçeriğinde müzik ve resim de bulunur. Tarihsel de var, hayali gücü de var. Tuğrada bunun anlatma gücünü ve şehvetini belgesel biçimiyle beraber sanat varlığından da alır, fakat belli zamanlarda Tuğralar belgesel değerleri öne çıktığından dolayı sanat yönü geride kalır. Osmanlı Tuğrası doğrulamanın ve tasdik edilmesinin işaretidir. Osmanlıların tuğrası, sultana ait yazılım alametinin, nişanı ya da imzası onaylanan ve doğrulayan bir işareti olarak sayılmış ve fermanları bitiminde alamet-i şerifime güven kılasınız sözleri yazılmıştır. Osmanlı devletinin kuruluşu, saltanatı kaldırılana kadar gücünü yitirmeden çok farklı yerlerde ifade edilmiş, sanatının bir diğeri gelişerek, devrimini tamamlayarak bugüne kadar tarihsel kültürümüze bir parçasıymış gibi tarihe yazılmıştır. Geçen zamanlarda berat, menşur, ferman, vakfiye, hüküm, mülkname ve hüccet gibi belgelere yazılmış tuğralarının, bundan sonra paraların, defter namelerin, bir hanedan madalyonu gibi bayraklarında, pullarında, resmi abidelerin, nişanların, harp gemilerinin üzerinde ve yapılarda kullanılmıştır.

Osmanlı Tuğrasının Bölümleri

Sere (Kürsü); Tuğranın en altında bulunan ve asıl metnin yazılı bulunduğu kısımdır.

Beyze'ler (Arapça, yumurta); Tuğranın sol tarafında bulunan iç içe iki kavisli kısımdır.

Tuğ'lar; Tuğranın üstüne doğru uzanan \"elif\" harfi şeklindeki uzantılardır. Her zaman elif değillerdir. Bazen harf de değillerdir. Yanlarında yer alan flama şeklindeki kavislere \"zülfe\" denir.

Kollar (Hançere); Beyzelerin devamı olarak sağa doğru paralel uzanan kollardır. Bazı tuğralarda sağ üst boşlukta padişahın \"mahlas\"ı görülür.

Şehzade Tuğrası ve Padişah Tuğrası Nedir?

Osmanlı padişahlarının tuğraları padişahın ve devletin nişanıdır. Sultanın ve babasının adını ve çoğunda el muzaffer daima dua ibaresini içerir. Kanuni Sultan Süleyman'ın tuğrasında \"Süleyman şah bin Selim şah han el-muzaffer daima\" yazmaktadır. \"bin\" \"oğlu\" demektir. Tuğra padişahın kendi çizdiği bir şekil değildir. Nişancı ya da tuğrakeş denilen görevliler itinayla hazırlamış. Eski dönemdeki Osmanlı tuğrası ikinci Osmanlı sultanı Orhan Gazi'ye aittir. Şehzadeler kendi adlarına para bastıramaz, kendi adlarına hutbe okutamazlardı. Bu iki imtiyaz sadece padişahlara aittir. Şehzade tuğraları da padişah tuğralarına benzer şekilde tanzim edilmişlerdir. Şekil, istif ve metin bakımından pek farklı değillerdir.

Padişahların Tuğrasını Çeken Nişancılar

Nişancılar, devletin eski ve yeni kanunlarını ve protokolünü en iyi bilen, şeriatı ve hukuk kanunlarını telif eden kişilerinden seçilirlerdi. Nişancıların tüm resmi evraklarını kontrol edip padişah alameti şerifeyi tuğrasını çekerlerdi. Padişahlara ait olan imzası olarak kabul edilen tuğralar padişahların açısından önemi vardır. Osmanlı Padişahları tahta çıktıkları ilk gün, kendisine gösterilen örnekler arasında bir tuğra istifi seçerler ve bunu saltanatları boyu değiştirmezlermiş. Her padişah, içinde kendi ismi geçen Tuğrasını döneminde en önemli hattatlarına yaptırır ve nişancıların farklı kişi seçerlermiş.

Tuğrasının Sultan Babasının Adının Yer Alması

Padişahlar tuğrasının istifini seçtikten itibaren, tuğraya babasının ve kendisinin ismi eklenirdi. Bundan o tuğranın hangi Osmanlı Sultanına ait olduğu kolayca anlaşılabilirmiş. Tuğralarda hükümdarların isimleri babalarının adları yer alırmış. Bu on sekizinci asırdan ortalarına deyin Padişahın babasının adının sonuna Han sıfatı eklenirmiş. Hükümdarların ismi tuğrasının en altına yazılırmış. Bu isim son harfi az yukarıdan başlayarak sola doğru hizalanan bir kavis yapılan kelimesi ve hükümdar ismi ile babasının adı konurmuş. Han kelimesinin nunu da ikinci bir kavisle en üstte gelen muzaffer in (R) harfi sağdan sola ve kavisin ortasına doğru bir kol uzanan ve bunun üstüne de daima ibaresi konulmuş. Altındaki birinci kavis çapı daha büyükçe ve ikinci kavis anin içinde döner. İki kavis ucunun da tuğra flaması ya da kolları içinde geçen sağ ve sonda daraltılıp birbirine bitiştirirlermiş.
" } ] }