{ "title": "Osmanlı Sadrazamları", "image": "https://www.osmanlipadisahlari.gen.tr/images/osmanli-sadrazamlari.jpg", "date": "20.01.2024 01:09:42", "author": "Tecen", "article": [ { "article": "
Osmanlı sadrazamları, Osmanlı devletinde padişah adına devlet işlerini yürüten en yüksek rütbeli görevlilerdir. Devletin kuruluş döneminde bu görevliler sadece vezir olarak anılmaktaydı. Orhan Gazi döneminde dört vezir görev almış. 1. Murat döneminde Çandarlılar kazaskerlikten vezirliğe yükselmiş ve vezir sayısı arttığından, birinci vezir, ikinci vezir, vezir-i azam, sadrazam gibi unvanlar kullanılmaya başlanmıştır. Vezirlerin Divan-ı Hümayunda kubbe veziri ya da kubbenişin gibi isimleri de vardır. Padişahın mutlak vekili sıfatı taşıdıklarından, sadrazamlarda padişahın tuğralı mühür bulunurdu. Sadrazamın sözü, yazısı padişah iradesi ve fermanı olarak kabul edilirdi. Padişahlar tarafından tayin edilmiş olan dirayetli sadrazamlar Osmanlı devletine büyük hizmetler yapmıştır. 16. Yüzyılla birlikte duraklama döneminde girilmesiyle birlikte valide sultanlar, yeniçeriler, saray personelleri sadrazamların vasıflarını zayıflatmış ve konumları değerini yitirmiştir. Fakat gerileme ve duraklama dönemlerinde de değerli sadrazamlar görev yapmıştır. Tanzimat dönemiyle birlikte sadrazamlar kabine şefi olarak görev yapmıştır. Bu süreçlerde daha sık sadrazam görev değişimi yapmıştır.

Osmanlı İmparatorluğunda görev yapan sadrazamlar

İmparatorluğun kuruluş döneminde 11 tane, yükseliş döneminde 24 tane, duraklama döneminde 54 tane, gerileme döneminde 54 tane, çöküş döneminde ise 74 tane sadrazam görev almıştır. Toplamda 217 tane sadrazamın görev yaptığı Osmanlı devletinde önemli işler yapılmıştır.
Osmanlı devletinde sadrazamların görevleri nedir?

Önemli devlet işlerinin karara bağlandığı, sarayda toplanan Divan-ı Hümayunda, Fatih Sultan Mehmet zamanına kadar padişahlar başkanlık ederken, daha sonra vezir-i azamlar başkanlık etmiştir. Burada neticeye bağlanmayan işler, sadrazamların kendi konaklarında haftanın belirli günlerinde toplanan divanda görüşülürdü. Buna ikindi divanı adı verilirdi. Devletteki tüm terfi, azil, tayin işlemleri sadrazamın emriyle yerine getirilirdi. Sadrazamın karışmadığı tek görev Enderun ile ilgili olanlardır. Padişah seferde değilse, yüksek rütbeli memurların işlerinde padişahtan izin alınırdı. 17. Yüzyıla kadar padişahın mutlak vekili olarak görev yapan sadrazamların, bundan sonra görevleri kısıtlanmıştır. Devletin ekonomik işlerini yürüttüklerinden, 5999 akçeye kadar olan tımarları hak sahiplerine dağıtırlardı. Tımarın zeamete ya da zeametin tımara çevrilmesinde padişahın iradesiyle, verilen beratın tuğrası sadrazam tarafından çekilirdi. Sefere padişah çıkmadığı zaman, orduya sadrazam komutanlık ederdi. Seferde bütün işleri yürütürlerdi. Yanlarında hazine ve defterhane kayıtları olur, devlet işlerini buradan idare ederlerdi.

İstanbul'da halkın emniyeti ve temel ihtiyaçları da sadrazamın görevleri arasındaydı. İstanbul kadısının, bostancıbaşı ve yeniçeri ağasının görev yaptığı emniyette, ilk mesul kişi sadrazamdı. Teftişe çıkar, asayişi kontrol ederlerdi. Bunları padişaha rapor ederlerdi. Sadrazamların en önemli görevlerinden birisi de kapıkulu ocaklarının üç ayda bir verilen maaşlarıyla ilgilenmektir. Yeniçerilerin ulufeleride divanda sadrazamın huzurunda verilirdi.

Sadrazamların iç ve dış halkı denen maiyetleri, kendi besledikleri askeri kuvvetleri vardı. Bunlar kapı halkı olarak bilinirdi. Ayrıca sarayla irtibatı sağlayan görevlileri vardı. Bu kadar fazla maiyetleri olduğundan, masrafları da fazlaydı. Bu yüzden gelir olarak hasları vardı. Ayrıca padişaha gelen haraçlarda, hisseleri bulunurdu. Emekli olduklarında maaş bağlanırdı. Divanda ve seferde sadrazamlar kavuk giyerdi. Bazen kallavi kavuk giyerlerdi. Giysi olarak kumaş üstlük, lokmalık kumaştan iç kaftan giymeleri esastı.

Osmanlı devletinde 1838 yılına kadar sadrazamlık unvanı devam etmiştir. 2. Mahmut döneminde yapılan değişikliklerle, sadrazam yerine baş vekil unvanı kullanılmaya başlanmıştır. Bir sene sonra sadrazam unvanına dönüş yapılsa da yeniden 1878 yılında baş vekile dönülmüştür. Bu unvan 1922 yılında Osmanlı Devleti'nin yıkılmasına kadar kullanılmıştır.
" } ] }