{ "title": "Osmanlı Akıncıları", "image": "https://www.osmanlipadisahlari.gen.tr/images/osmanli-akincilari.gif", "date": "21.01.2024 14:33:24", "author": "ayşe can yağmur", "article": [ { "article": "Osmanlı akıncıları, Osmanlı devletinde sınır boylarını koruyan hafif süvari birlikleridir. Akıncılar, düşman ordularına ani baskınlar tertip ederlerdi. Osmanlı akıncıları aynı zamanda ordunun istihbarat görevini de üstlenmişlerdir. Kimi zaman düşmanı arkadan vurur, kimi zamanda düşman topraklarının içlerinde düşmanı gözetler, keşif yapar ve tekrar geri çekilirlerdi. Akıncılardan ilham alınarak Avrupa'da bir özel komanda birliği kurulduğu da söylenmektedir. Halk, hiçbir zaman Osmanlı akıncıları tarafından zulüm ve yağmaya uğramamıştır. Onlar daima hak için savaşır ve bulundukları toprağın güvenliğini sağlamak için uğraşırlardı.

Akıncılık babadan oğula geçerdi ve bu önemli, büyük fedakârlık gerektiren işin katı kuralları vardı. Akıncı olmak için öncelikli koşul Osmanlı Türk'ü olmaktır. Osmanlı da her birimde devşirmelere yer varken akıncılık da Türk olmayanlara asla yer verilmezdi. Osmanlı akıncıları daima ordunun önünden giderek orduyu olası tehlikelere karşı korur, köprü ve geçitleri muhafaza eder ve düşman hattında yaşananlarla ilgili olarak orduyu bilgilendirirdi ve belki de daima ordunun önünde olmalarından dolayı, ölüme ilk atlayanlar hep onlar olmuştur.

Osmanlı akıncıları, başlarında en yüksek rütbedeki akıncı beyi ile birlikte; on akıncının başında onbaşı, yüz akıncının başında yüzbaşı, bin akıncının başında binbaşı olacak şekilde akıncı seferlerine çıkarlardı. Bir seferin akıncı seferi olabilmesi için de başlarında mutlaka akıncı beyinin bulunması gereklidir. Akıncı beyi, sancak beyi ile aynı derecededir ve emirleri direk olarak sultandan alır.

Osmanlı akıncıları daima hem devletin bekasının hem İslamiyet'in, korunarak devamını ve yayılmasını sağladıkları için, diğer birliklerden daha önemli ve ayrıcalıklı bir konuma sahiptiler. Akıncı beyleri Divan-u Hümayuna danışmak zorunda olmadan, istediği gibi akıncı alır veyahut çıkarabilirdi. Osmanlı akıncılarının ilk dönemlerinde akıncı beyleri genellikle sultanın yakın arkadaşları ve en güvendiği kimseler olmuştur.

Akıncılar merkezi bir oluşum değildir. Bulundukları bölgelerde, sınırları korurlar ve başlarındaki kumandanın sülale adlarını alırlar. Aralarından en duyulmuş olanları, Mihalli ve Malkoç oğlu akıncılarıdır. Osmanlı devletinde her şey olduğu gibi akıncılarda deftere kaydolunmuştur. Eşkâlleri, isim ve soyları ve benzeri bilgiler yazılarak yolsuzluğun önüne geçilmek istenmiştir. Şehit, gazi veya malul olan akıncıların yerine akıncı olmak için genellikle babası akıncı olanlar alınsa da bazen kefil göstermek sureti ile de akıncı oluna bilmekteydi.

Osmanlı akıncıları öncülüğünü Evrenos Beyin yaptığı, temelinin ise Osman Gazi zamanında Köse Mihal tarafından atıldığı söylenmektedir. Osmanlının kısa zamanda küçük bir beylikten kocaman bir imparatorluk haline gelmesinin de akıncılar sayesinde olduğu söylenilebilir. Zaman içerisinde bu akıncıların içinde; deli, azap, gönüllü, serdengeçti, dalkılıç, fedai gibi grup isimleri oluştu. Akıncılar devletten maaş almazlardı. Savaştan kazandıklarının 5/1'ini pençik olarak verir, geri kalanı ile de geçimlerini devam ettirirlerdi.
" } ] }