{ "title": "Abdülmecit", "image": "https://www.osmanlipadisahlari.gen.tr/images/Abdulmecid(1).jpg", "date": "21.01.2024 00:11:30", "author": "Songün", "article": [ { "article": "
Abdülmecit, 25 Nisan 1823 yılında doğmuş 110. İslam halifesi ve 31. Osmanlı padişahıdır. Annesi Bezmialem Sultan, babası ise 2. Mahmut'tur. Padişahlığı döneminde Tanzimat Fermanı ilan edilmiştir. Osmanlıların son dört padişahının babasıdır. Abdülmecit batı kültürüyle yetiştiğinden, batı müziğini seven bir yapıya sahipti. Babası gibi yenilik taraftarıydı. İyi bir eğitim almış, Fransızcayı çok iyi öğrenmiştir. Tahta çıktığında fazla tecrübesi yoktu. Halk tarafından tahta çıkışı sevinçle karşılanmıştı. Saltanatı sırasında halkın sorunlarını onların ağzından dinleyen bir padişahtı. 22 yıl süren saltanatı 25 Haziran 1861 yılında Ihlamur Kasrı'nda tüberküloz ile ölmesiyle son ermiştir. Cenazesi Yavuz Sultan Camii Haziresinde bulunan Sultan Abdülmecit Türbesine gömülmüştür. Saltanatı zamanında Beykoz Kasrı, Dolmabahçe Sarayı, Teşvikiye Camii, Mecidiye Camii, Edirne Meriç Köprüsü gibi mimari eserler yapılmıştır.

Abdülmecit saltanatı

1 Temmuz 1839 yılında tahta çıktığında henüz 17 yaşında olan Abdülmecit, 24 Haziran 1839 tarihinde yaşanmış olan Mısır ve Nizip yenilgisiyle oldukça zor bir dönem yaşadı. Mehmet Emin, Fuat Paşa ve Mustafa Reşit Paşa2nın yardımıyla tecrübesini arttırdı. Kendini zorla sadrazam olarak kabul ettiren Koca Hüsrev Paşa, Mısır valisi sorununu çözmek için görevlendirildi. Nizip yenilgisinden haberi olmadığı dönemde, donanma ve orduya durmaları için haber gönderdi. Köse Akif Efendi'yi Mısır valisi olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa'yı affettiğini bildirmesi için Mısır'a gönderdi. Hüsrev Paşa'nın gelmesinden çekinen Kaptan-ı Derya Ahmet Fevzi Paşa donanmayı 3 Temmuz 1839 yılında Mısır'da Mehmet Ali Paşa'ya teslim etti. İstanbul'a ulaşan Nizip yenilgisi üzerine Fransa, İngiltere, Avusturya, Rusya ve Prusya 27 Temmuz 1839 yılında nota vererek, bu sorunun kendileriyle çözülmesini istedi. Osmanlı Devleti bu notayı kabul ederek, güdüm altına girdiklerini gösterdiler.

Tanzimat Fermanı: Hariciye nazırı olan Mustafa Reşit Paşa Paris ve Londra'da Osmanlı Devleti'nde yapılacak olan ıslahat çalışmaları hakkında görüşmelerde bulunmuş ve padişahı ıslahatın gerekli olduğuna inandırmıştır. Gülhane Hatt-ı Hümayunu yani Tanzimat Fermanı 3 Kasım tarihinde Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane'de bizzat okundu. Bu belgede, yargılama yapılmadan kimsenin yargılanamayacağına, mal ve mülkünün zorla alınamayacağına dair ilkeler bulunuyordu. Ayrıca devlet ve birey arasında ilişkilerin düzenleneceğine ait yasaların düzenleneceği belirtiliyordu. Bu sayede Mısır sorunu da kolay yoldan çözüldü. Londra'da beş devlet bir araya gelerek, Mısır valisinin destekçisi Fransa dışındaki ülkeler arasında, 15 Temmuz 1840 tarihinde Londra Antlaşması imzalandı. Antlaşmaya göre Mısır valiliği Mehmet Ali Paşa'ya verilerek, Osmanlılara aldıkları topraklar ve donanması geri alındı. Fransa ve Osmanlı Devletiyle bir arada diğer ülkeler 13 Temmuz 1841 yılında, Boğazlar Sözleşmesini imzalayarak, boğazlardaki Osmanlı egemenliği tanındı ve boğazlar yabancı ülkelerin savaş gemilerine kapatıldı. 1853 yılında Tanzimat ilkelerinin uygulanması için Meclis-i Ali-i Tanzimat kurularak, eyaletlerden ikişer adet temsilci çağırıldı.

Tanzimat fermanı ile yapılan yenilikler
Tanzimat sonrasında uygulamaları yerinde görmek isteyen Abdülmecit yurt gezilerine başladı. 1844 yılında Mudanya, İzmit, Bursa, Çanakkale, Gelibolu, Midilli, Limni ve Sakız'ı ziyaret etti. 1846 yılında Rumeli gezisini Silistre'ye kadar uzattı. Her yıl Meclis-i Valayı Ahkamı Adliyeyi nutukla açtı.

Tanzimat sonrası ve Kırım savaşı: Devlet kurumlarındaki yenilikler, tepkiler sebebiyle istenen sonucu vermedi. İltizam yöntemine geri dönülmek zorunda kalındı. 1840 yılında kaime-i mutebere adlı ilk kâğıt para çıkarıldı. Islahat çalışmaları oturtulmaya çalışılırken, Fransa ve İngiltere'nin sayesinde Lübnan ve Suriye'de 1845 yılında Maruniler ve Dürziler arasında olaylar baş gösterdi. Avusturya'ya karşı bağımsızlığını korumaya çalışan Macar'lar, 1848 ihtilallerinde Osmanlılara sığındılar. Baskılara rağmen sığınanların geri verilmemesi Avrupa'da devletin saygınlığını arttırdı. Boğdan ve Eflak'ta olan ayaklanmalar sonunda 1 Mayıs 1849 tarihinde İngilizlerle Balta limanı Antlaşması yapıldı. Kutsal yerlerle ilgili sorunlar Rusya ile Osmanlı Devletini savaşa sürükledi. Fransa Kudüs'teki Katolikler için, Rusya Ortodoksların hakları için harekete geçti. Ortodokslar için haklar isteyen notayı Osmanlıların kabul etmemesi üzerine, Eflak ve Boğdan Rusya tarafından işgal edildi. 4 Ekim 1853 yılında Rusya'ya savaş açıldı. Osmanlılar müttefikleri olan Piyemonte, Fransa ve İngiltere'nin yardımıyla Kırım Savaşını kazandı. İmzalanacak olan Paris Antlaşması öncesinde Abdülmecid'e 18 Şubat 1856 tarihinde Tanzimat Fermanı'nı tamamlayacak Islahat Fermanı ilan ettirildi. Bununla azınlıklara Rusların istediğinden daha fazla hak verilmiş oldu. Bu ayrıca Paris Antlaşmasını imzalayan ülkeler tarafından senet olarak kabul edildi. Islahat hususunda yabancılara müdahale hakkı verilmiş oldu. Bunun yanında Osmanlı Devleti Avrupa ülkeleriyle eşit haklara sahip oluyordu. Bu olayların ardından, askerlik teşkilatı yedi ordu esasına göre kuruldu. Askere Hristiyanlar da alınmaya başlandı. Maarif-i Umumiye nezareti kurularak, Avrupa'ya öğrenciler gönderildi. Meslek okulları açıldı. Yeni toprak kanunu yapıldı. Gelir ve giderler bütçeye bağlandı. Tersane yeniden düzenlendi. Abdülmecid'in farklı toplumları Osmanlı çatısında birleştirme fikri pek kabul görmedi. Bu yüzden kargaşalar çıktı. Cidde ve Karadağ'da olaylar yaşandı. Avrupalılar kurulacak bir kurulla olayları denetlemek isteyince, ülkede padişaha ve devlet erkanına karşı örgütlenmeler başladı. 14 Eylül 1859 yılında Kuleli Vakası olarak tarihe geçen örgütlenme, ihbar ile dağıtıldı. Ülkede mali kriz yaşanmaya başlamıştı. Kırım Savaşı sırasında ilk kez borç alan ülke, arka arkaya yeni borçlar aldı. Avrupalı ülkeler Islahat fermanıyla söylenenlerin gerçekleştirilmesini sağlamak için Osmanlıya bir nota verdiler. Yapılmadığı takdirde müdahale edeceklerini bildirdiler. Rusya 1860 yılında Bulgaristan ve Bosna Hersek'teki Hıristiyanların hakları için ilk çalışmayı yaparak, bir kurul tarafından incelenmesini istedi. Abdülmecit 25 Haziran 1861 tarihinde 38 yaşında vefat edince, yerine 1. Abdülaziz tahta çıktı.
" } ] }